Geçmişte Polonya’ya başkentlik yapan Krakow, asırlardır koruduğu tarihi dokusu, sanatçı ve misafirperver insanlarıyla Doğu Avrupa’nın en güzel şehirlerinden bir tanesi.
Karagöl, doğal bir göl olmadığını, gezintiye çıkınca anladım. Ama olsun, bu hali bile beni çok etkiledi. En çok suya düşen bulutlar ile suya atlayan kurbağaları beğendim.
İlk ayak bastığım Yunan adası Kos olmakla beraber adalara sevdam Simi’yi tekneden gördüğüm o akşam vakti başladı. Kos’tan kalkan teknemiz Simi’ye yaklaşırken güneş inmek üzereydi.
Yeni bir heyecan, yeni bir macera daha! Bu kadar koşuşturma arasında sırası mı şimdi? Boş işler bunlar, zaten kriz var diyenlere inat yine yeniden yollara düştüm.
Dağlarında derin koyaklar, keskin sivriler ve bu sivrilerin yamaçlarında yaşayan yaban keçileri, ayılar var. Bütün bu güzellikler yok oluş sürecine girmiş biline.