Gök
1. Tam yetişmemiş, olgunlaşmamış. 2. Yeşil.
1. Tam yetişmemiş, olgunlaşmamış. 2. Yeşil.
1. Başı açık. 2. Şapkasız.
1. Söyleyivermek. 2. Haber vermek, haberdar etmek.
1. Başıboş at ve katır sürüsü. 2. Herhangi bir konu hakkında bilgi sahibi olup, bilmemezlikten gelme.
Gara dayı, gara dayı Sakalı(ng)ı dara dayı
Birkaç yıl önce yaylaya gitmiştim. Mevsim, bir ilkbahar günüydü. Çayırlar ıslak ve yer yer su birikintileri ile kaplıydı.
İğde koydum kuşağıma Alda gittim uşağıma
1. Hemen.
1. Yeni işe giren.
Herhangi bir şeyin, kullanılamayacak derecede eskimiş ve yıpranmış olması.