
Likya Yolu 6. Gün
Caminin bahçesindeki huzurlu uykudan sonra sabahın erken saatlerinde mükellef bir sofra karşımızda bulduk. Akşamdan imamın da yardımıyla planımızda yeni bir revize yapmış ve yolun bu kısmen eğlencesiz bölümünü farklı araçlarla…
Caminin bahçesindeki huzurlu uykudan sonra sabahın erken saatlerinde mükellef bir sofra karşımızda bulduk. Akşamdan imamın da yardımıyla planımızda yeni bir revize yapmış ve yolun bu kısmen eğlencesiz bölümünü farklı araçlarla…
Güneş ardımızdaki tepelerin üzerine henüz çıkmamıştı gözlerimi açtığımda. Konakladığımız yerden belki de bütün yolun en güzel manzaralarından biriyle sabaha merhaba dedim. Karşımda çizgi halinde belli belirsiz ışıklarıyla Rodos.
Bir günlük dinlenmenin ardından sabah çok da erken denemeyecek bir saatte yola koyulduk. Rota kitaplarına göre zorlu bir Kabak Koyu’ndan tırmanış. Ancak çevredeki yerlilere göre sıkı adımlarla 3 – 3,5…
Yolculuğun üçüncü gününü hiçbir şey yapmadan büyüsüne kapıldığımız Kabak Koyu’nda geçirmeye karar verdik. Gün içinde de miskin miskin denize girmekten, bira içmekten ve güneşlenmekten başka bir şey yapmadık.
İkinci günün sabahı bizim için saat 07.00 civarında başladı. Yaylı yataklarına, yumuşak yastıklarına alışkın ekip için gecenin haliyle zorlu geçtiğini söyleyebilirim. Küçücük çadırların içinde sert ve kısmen pürüzlü toprak zemin…
Her şey Moda’da evimizde mutlu mesut otururken bize rahatın batmasıyla başladı. Acaba yapabilir miyiz? Yapamaz mıyız? Tartışmalarından sonra, yapabileceğimize kanaat getirip araştırmalarımızı yapmaya başladık.
Kahvaltıya giderken Annapurna trekking haritası aldık. Aslında çok ilginç ve çok yararlı haritalarda vardı ama bize lazım olan buydu. İki rota vardı biri bizim tercih ettiğimiz aşağı yukarı 1 hafta…
Bugün sabahtan birkaç uçuş yaptıktan sonra uçarken sürekli gördüğümüz dağlardan birine gitmemiz gerektiğini düşündük. Neredeyse hiç yolcunun olmaması ofiste çok can sıkıcı ve gergin bir ortamın oluşmasına neden olmuştu. Burada…
Bugünde motor kiralayıp şehrin daha ücra denilebilecek yerlerini gezmeye karar verdik. Arka sokaklar denilebilecek yerlerdeki insanların özellikle çocukların ilgisi inanılmazdı. Durup birkaç tanesiyle oyun bile oynadık.
Pokhara’nın sakinde sayılabilecek bir şehir olduğundan bahsetmiştim ya çok yanılmışım. Bu kadar adam vardı da biz bu zamana kadar nasıl görmedik anlamadım. Tabi biz birazda iş icabı turistik yerlerde takılıyorduk.…