
Doğu Ekspresi’nde Zaman Durur
Alabildiğine beyazlığıyla burnunda sükun ve huzur tütenler için son derece özlenen bir kış vakti… Karlı dağların eteğinden, engin ovaların, kuytu ormanların ve buza çalmış suların hemen ötesinden kıvrılıp da yüzlerce…
Alabildiğine beyazlığıyla burnunda sükun ve huzur tütenler için son derece özlenen bir kış vakti… Karlı dağların eteğinden, engin ovaların, kuytu ormanların ve buza çalmış suların hemen ötesinden kıvrılıp da yüzlerce…
Bereketli Troas toprakların sahip olduğu değerlerin en özel sebebi eteklerinde bulunduğu Bin pınarlı Kazdağları’nın kaynaklarıdır elbet. İşte bu kaynaklardan bir tanesi Kazdağları’nın kalbi sayılan Dalaksuyu’dur. Bir havuzu andıran Dalaksuyu’nun nedendir…
Böylesine büyülü bir ortamdan dönmek zor elbet. Ama buna ‘Hayır’,’Asla’ demek isterdim ama dönmekte gerekir. Çünkü tüketmeden sevmek gerek. Nerede duracağını bilmeli insan. Özleme fırsat tanımalı. Merak etmeli… Hatta sır…
Gölyazı’da tanıdığım sadece iki kişi var. Biri akşam gideceğim balık lokantasının sahibi, diğeri de daha önce balık yediğim ama beğenmediğim lokantanın sahibesi. Daha önce göle, güz ve kış mevsimlerinde gelmiştim.…
Adanın ortasında, surların dibindeyim. ‘Fareli Köyün Kavalcısı’ gibi peşime takılmış bir köpek var. Anadolu’da pek çok köpeğin olduğu gibi ben de bu köpeğin ismini ‘Karabaş’ koydum. Bu süt beyaz köpek,…
İşte, ilk ve en büyük adımımı attım. Köprüden adaya geçip, kavuştum hayallerime. Ağaçlar altında bir kahvehanede oturdum. İki çay söyledim, ikisi de tek şekerli. Oysa ben yalnızım. Her zamanki şakacılığım,…
Doğal bir ortamda, ördek sesleri ile kahvaltı yapmanın keyfi hangi işte var. Böyle bir ortam da ne yersen ye hiç fark etmez, güzel gelecektir. Yarayacaktır, kan olacaktır, can olacaktır. Ama…
İlkbaharın ilk günleri… Bursa’da bir sabah… Geceden planlanmış bir yolculuğun ilk saatlerinde keşif heyecanı… İlk kez ilkbahar da Apolyont Gölü’nü görecek olmanın merak duygusu ile yoldayım. Sadece 20 dakika sonra…
Ne zaman Orhan Kemal’in; ‘Çukurova’nın Bereketli Toprakları’nı okusam, yaşadığım, ayak bastığım topraklarının verimliliğinde ve sıcaklığında daha çok bulurum kendimi. Daha çok yaşıyor hissederim, daha çok ayak basmak isterim… Güzel memleketim…
‘Hera, dosdoğru yürüdü Gargaran doruğuna, İda’nın en yüksek tepesiydi bu. Bulutları devşiren Zeus, onu gördü. Görür görmez aşk sardı düşünceli kafasını. Ve Hera, Zeus’un dokuz eşinin birincisi oldu’ diye yazmış…