Merhaba Fotoğrafsever dostlar. Sonbaharın en güzel fotoğraf rotası için Yedigöller’e gittim. Bu yazı ve fotoğraflarımı Sırtçantam aracılığı ile sizlere iletiyorum. Yedigöller’e gitmek için İstanbul’dan Bolu istikametine doğru otoyolu kullanabilirsiniz. Bolu Dağı Tüneli’ni geçtikten sonra Bolu (Batı) tabelasından otobandan çıkmalısınız.
Biraz ilerde sol tarafımda Bolu Otogarı görünüyor. Trafik ışıklarından sola dönüp şehir merkezine giriyorum. İkinci trafik ışıklarındaki adadan sola U dönüş yapıp, hemen sağ tarafımdaki Yıldız Taksi durağının yanındaki Yedigöller tabelasından Yedigöller yoluna giriyorum.
İstanbul – Bolu arası 262 kilometre. Bu mesafeyi 2 buçuk saatte alabilirsiniz. Bolu – Yedigöller arası 42 kilometre. Yedigöller yolu toprak ve çok virajlı. Araç kullanırken çok dikkatli olmanız gerekiyor. Fotoğraf için en uygun olan ışık koşullarında Yedigöller’de olmayı planlıyorum.
Yol şartları otobüs için uygun olmadığı için bu yolda otobüs seferleri yapılmıyor. Binek otomobil, 4 X 4 arazi aracı veya midibüs ile ulaşabilirsiniz.
Yedigöller ‘de cep telefonu Kapankaya’daki seyir terasının haricinde çekmiyor, yol üzerinde ve Yedigöller’de ankesörlü telefon bulunmuyor. Bu nedenle Yedigöller’e gitmeden yakınlarınızın merak etmemesi için haber vermenizde fayda var.
Yedigöller’de alışveriş yapabileceğiniz, yemek yiyebileceğiniz tesis olmadığı için Bolu’dan veya İstanbul’dan ekmeğinizi, yiyeceklerinizi, kamp malzemelerinizi ve fotoğraf malzemelerinizi eksiksiz almanız gerekiyor. Yedigöller’de bataryanızı şarj edebilme imkânı da olmadığı için birden fazla yedek batarya almanızı öneririm.
Bolu’dan Yedigöller’e olan mesafe 42 kilometre, bu mesafe yakın bile görünse toprak yoldan ilerleyeceğiniz için bir buçuk saat sürüyor. Yolun bir tarafı kayalık, bir tarafı ise uçurumu görüyor. Bu yolda yolculuk yapmak yorucu ve tehlikeli olsa da Türkiye’nin en güzel ormanının içinde doğadaki birçok rengi bir arada görebileceğim Yedigöller’e ulaştığımda doğa harikası oluşumları fotoğraflamak için yapacağım kadrajları düşünüyorum…
Yol üzerinde benim, baykuş ve sincap görme şansım oldu. Yedigöller’de yaban hayatını da gözlemleyebilirsiniz. Sincap, baykuş, ağaçkakan, geyik, ayı, tilki görebilirsiniz.
Yedigöller yolu üzerinde iki tane seyir terası yer alıyor bu seyir terasının tabelalarını yolculuk esnasında görebilirsiniz ve vadiyi kuş bakışı fotoğraflayabilirsiniz.
Yedigöller’e 5 km mesafede Kapankaya seyir terasından kuşbakışı Yedigöller’i ve Türkiye’nin en güzel ormanını görebilirsiniz. Kapankaya Seyir Terası’na tahta basamaklı merdivenlerden çıkılıyor. Kapankaya seyir terası 1.298 rakımında.
Yedigöller’e ulaştığınızda Milli Parklar Müdürlüğü tarafından ücret alınıyor. Giriş ücreti 2 TL, otomobil 6 TL, minibüs 15 TL, çadırlı kamp 10 TL.
Fotoğraf için ışığın en güzel olduğu saatlerde sadece fotoğraf çekmeyi planlıyorum. Bu nedenle Yedigöller’de gün doğmadan Büyükgöl’ün yanındaki iskelede sırt çantamda taşıdığım kahvaltımı hazırlıyorum. Yakından ağaçkakan sesi de geliyor, doğadaki sesleri dinleyip kahvaltımı yapıyorum. Göl içinde yaşayan balıklarda su üstüne zıplayıp sanki hoş geldin, günaydın diyorlar. Doğadaki bu seslerin çekeceğiniz doğa fotoğraflarını olumlu etkileyeceğini düşünüyorum.
Bolu’nun kuzeyinde kalan Yedigöller Havzası, 1965 yılında milli park olarak korumaya alınmış.
Yedigöller, Bolu il sınırlarında yer alıyor. Yedigöller Milli Parkı özellikle fotoğrafçıların ve doğaseverlerin mutlaka gidip görmesi gereken doğa cenneti olduğu için görmenizi tavsiye ederim.
Yedigöller; kaygan zeminde, kuvvetli eğim ve yoğun yağmurla birlikte kayan kütlelerin vadilerin önünü kapatması sonucunda oluşmuş yedi gölden oluşuyor.
Yedigöller; Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl, Kurugöl, Seringöl’den oluşuyor. Yedigöller 780 rakımında yer alıyor.
Milli park içinde; kayın, meşe, gürgen, kızılçam, karaçam, sarıçam, köknar, ıhlamur ve benzeri birçok ağaç görebilirsiniz.
Büyükgöl, Yedigöller’deki göllerin en büyüğü. Sırasıyla Nazlıgöl, Deringöl, Sazlıgöl, Küçükgöl, Seringöl ve İncegöl yer alıyor.
Doğadaki farkı görebilmek için Yedigöller’e bu sene 6 Kasım ve 14 Kasım tarihlerinde iki defa gittim. 6 Kasım’da gittiğimde ağaçların üzerinde bakır sarısı yaprakları, kızıl, kahverengi, yeşil tonları fotoğraflamıştım. Renkler ve gölün üzerindeki yansıma cıvıl cıvıl neşeliyken, 14 Kasım’da gittiğimde ağaçlardaki yaprakların hepsi dökülmüştü ve Yedigöller’deki doğa hüzünlüydü. Sonbaharda doğa fotoğrafı çekmek için doğru zamanda, doğru yere, doğru ışık koşullarında gitmenin önemini uygulayıp görmüş oldum.
Büyükgöl’ün çevresinde karşılıklı 2 tane ahşap iskele ve tahta köprü yer alıyor.
Tahta köprünün olduğu yerde kadrajınıza tahta köprüyü de alıp ters ışık (siluet) fotoğrafları çekebilirsiniz. Büyükgöl’ün çevresinde ise rüzgâr olmadığı saatlerde ve ışığın uygun olduğu saatlerde gerçeği kadar net, çok güzel yansıma fotoğrafları çekebilirsiniz.
Sazlıgöl’de ise gölün üzerini kaplamış yeşil renkli su mercimeklerinin üzerine dökülmüş bakır sarısı, kahverengi, kırmızı yaprakları fotoğraflayabilirsiniz.
Dilek çeşmesine çıkan yapraklarla kaplanmış patika yolda uzun pozlama ile şelale fotoğrafları çekmeden ve kaynak suyu içmeden gelmeyin. Yürüyüşünüz esnasında gördüğünüz mantarları tripodunuzu kurup dakikalarca fotoğraflayabilirsiniz.
Yedigöller’de fotoğraf çekerken Yedigöller’in en güzel mevsiminin Sonbahar olduğunu düşünüyorum.
Yedigöller’e yapraklar bakır sarısı olduğunda, doğanın sonbahar renklerini, yaprakların göl üzerindeki yansımasını fotoğraflamak için Kasım’ın ilk haftasında yapraklar dökülmeden gitmenizi tavsiye ederim.
Göl kıyısında çadır kampı yapabilirsiniz veya kısıtlı sayıdaki bungalov evlerde önceden rezervasyon yaptırıp konaklayabilirsiniz. Bungalov evlerin sayısı az olduğu için aylar öncesinden rezervasyon yapılması gerekiyor.
Yedigöller’de fotoğraf açısından en keyif alacağınız kadraj göldeki yansımalar ve şelalede enstantane öncelikli modda uzun pozlama fotoğraflar olacaktır…
Yedigöller yansımaların en güzel fotoğraflandığı rotalardan biridir.
Yedigöller muhteşem bitki örtüsüne sahiptir bu nedenle Yedigöller’e giderken yanınızda zoom objektif, macro objektif ve geniş açı objektif almanızı tavsiye ederim.
Genellikle Yedigöller’de çekeceğiniz doğa fotoğraflarında, genel görüntüden yapacağınız kadrajlar için zoom objektife ihtiyacınız olacaktır. Yedigöller’de sırt çantanızın ağır olmaması yürüyüş temponuzu olumlu etkileyecektir.
Yedigöller’de sonbaharda hava serin olduğu için fotoğraf bataryanız soğuk hava nedeniyle çabuk bitebilir. Bataryanın çekim sayısı hava soğudukça doğru orantılı olarak azalır bu nedenle yedek bataryanızı vücut ısısına yakın bir cebinizde taşımanız ve soğuk hava şartlarını da düşünüp yeterli miktarda batarya almanız gezinizin sonuna kadar kesintisiz fotoğraf çekmenizi sağlayacaktır.
Fotoğraflarınızdaki renklerin daha doygun çıkması için polarize filtrenin fotoğraf çantanızda yer alması gerekir. Yedigöller’de uzun pozlama için manzara fotoğraflarının vazgeçilmezi tripoda ihtiyacınız olacaktır.
Sessiz ve sakin doğada, güzel manzara eşliğinde, farklı arazi şekillerinde yapraklarla kaplanmış orman içi yollarında yürümek, tahta köprülerinden geçmek, ağaç üzerinde koşan sincap’ları, gölleri, şelaleleri görmek, kaynak suyundan elinizle içmek, çadır kampı yapmak, doğadaki sesleri dinlemek ve doğa ile iç içe huzurlu bir yerde fotoğraf çekmek istiyorsanız Yedigöller’de sonbahar tam size göre fotoğraf rotasıdır.
Görüşmek dileğiyle…
Yazı ve fotoğraflar: Murat Kaan