UZAK

Çok uzaklara gitmek, kendinden kaçamadığın sınırlara dayanmak mümkün mü? Toprak kokusuyla yürümek, her şeyi yerinde kendisiyle bırakmak. Olduğun gibi görünüp, göründüğün gibi olmak. İyi ve cesur olmak, filmlerdeki gibi kahramanca, inanarak, sevgiyle yürümek…

Rol yapmadan,

Beklenti olmadan,

Söylenmeden!

Kendini severek başlayınca güne, endişe de duymayacaksın gelecekten,

Bol virajlı yollarda, savruldukça sıkça

Belki daha bir farkındasın hayatın.

Hamuru farklı insanlarla paylaşırsın, dostluğunu

Bazen bir doğum günü pastasıdır karşındaki,

Bazen de tuzlu bir kurabiye…

Her dem şekillendirirsin hayatını,

Seni, sen yapan hatalarını kabullenerek…

Bu bedende yaşadığın, tek benzersiz rüyadır

Her sabah, yeni renkli bir sayfadır bekleyen seni.

İçindekinden başka bir dünya yok dışarıda,

Dün, geride kalmıştır zaten

Üzdüyse seni, telafi edersin, çabalarsın en azından.

Bugünü heyecanla, tutkuyla yaşamak gibisi yok.

Her gün farklı, yeni bir sayfa eklemek bildiklerine,

Edebiyat, felsefe, müzik, doğa ile iç içe olmak

Kendini gerçekleştirmek…

Her yeni yılda, isteklerimizin bir listesi olur ya

Sevgi ve huzurla kalmak.

Her gece başımızı yastığa koyarken, vicdanımız rahat olmak.

Rengârenk bir bahçede, eşsiz bir çiçekken

Henüz ıslanan toprağa, yakın

Ve kokusuyla mest olmak.

Zaman ve mekânın dışına taşmak…

Özgür,

Bildiğince,

Hissettiğince,

Gökyüzü gibi…

Bazen uzak,

Kendine hep yakın olmak…

Metin: Deniz Can, fotoğraf: İsmail Şahinbaş

17.01.2016