UYAN

Uyan diyor, bahçedeki horozlar.

Aç gözünü sonsuz uykudan, bak dünyaya…

 

Annelerinin yanında hep güvende, minik civciv sesleri

Arı vızıltıları, narçiçeklerinde hanımellerinde…

Uzaktan gelen bir traktör uğultusu harman oluyor kulaklarımda

Perdeden süzülen ışık ve ben…

 

Başıma buyruk ben

Özgürlüğü kanatlarında taşıyan ben

Gözleri asi bulutlarla kaplı ben…

 

Bir neşe, dışarıdayım

Yüzümü, gömüyorum kan kırmızı güllere.

Gece serpiştiren, yağmur damlaları henüz üstlerinde.

Esir düşüyorum, her birine, keyifle, istekle…

Yıllar önce dinlediğim bir ezginin sözlerindeyim şimdi.

“Bir pantolon, bir gömlek istediğim yere giderim…”

Sandaletlerim ayağımda, cebimde sevinçlerim

Deniz kıyısındayım, tek parça

Bazen, bir bisikletin rüzgârında

Şen ve çocukça…

 

Gereksiz stresin getirdiği yüksek tansiyondan,

Yanlış ya da dengesiz beslenmeyle oluşan metabolik sorunlardan,

Sorunları uyutan antidepresanlardan,

Özümüzden kaçtıkça, saplandığımız bataklardan asırlarca uzaktayım…

Şükür…

Yeniden uzanarak güneşe, yanağıma binlerce kez dokunmasına izin veriyorum.

Poseidon’a bir selam çakıp, kumsalda yürüyorum usulca…

Köpükler sesleniyor, davet ediyor serin kucağına. Ürperiyorum, döneceğime söz veriyorum…

 

Devam ediyor bu rüya, şimdi anda…

Burada, ne mutlu…

Ey özgürlük, senin kollarında…

Doğaya âşık, dostluğa aşık, aziz insanların arasında…

Güneşin sofrasında, Kibele’nin bereketiyle…

Doyar açlığım, gözüm ve de gönlüm…

Huzurun büyüsüyle, benliğim yıkanıyor sanki.

Cennet burası değilse, neresi olabilir ki?

 

Binlerce yıl önce, bastığım toprakların dağlarında,

Limanlarında kentler kuran, doğan ve doğuran uygarlıklar…

Dansınız bol olsun, soluksuz ritimlerle…

Kadını, erkeği, çocuğu ile nefes alanlar…

Duyun, duyurun türkülerimi…

Aynı çiçekleri kokladık, ağaçlara sarıldık kucak dolusu, ne mutlu…

Gökyüzünün altında tek, sonsuza akan binlerce yürek, birleşti dev bir ırmak oldu.

Çin’de Sarı Irmak gibi, ejder bakışlı…

Gür bir ses, patladı kulaklarımızda…

Şelalelerden dökülen coşkun sular gibi…

 

Ve bulut uyandı,

Deniz de,

Musa Dağı çoktan uyanmış

Yörük heybesindeki renkler gibi,

Eşsiz…

 

Işık ülkesinde koca bir yürek çarpıyor,

Can uyandı…

Yol uyandı…

Aşk uyandı…

Hüü!

 

Metin: Deniz Can, fotoğraf: İsmail Şahinbaş

04.05.2016