Birleşmiş Milletler, 2014 yılını ‘Uluslararası Aile Çiftçiliği’ yılı olarak ilan etti. Aile Çiftçiliği konusuna ve sürdürülebilirliğine ilgi çekmek ve daha yoğun biçimde gündeme getirmek amacıyla 30-31 Ekim’de, Ankara’da ’Ulusal Aile Çiftçiliği Sempozyumu’ düzenlendi.
Sempozyum; Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi – AKÇAM, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, PANKOBİRLİK, OR – KOOP Merkez Birliği, KÖY – KOOP Merkez Birliği, Ziraat Mühendisleri Odası ve Şekerbank işbirliğinde gerçekleştirildi.
2 gün süren Sempozyuma, 27 ilden 470 kişi katıldı.
Sempozyumda toplam 14 oturumda 71 bildiri sunuldu. Sempozyumun açılışında ‘Aile Çiftçiliği ve Türkiye’ ve kapanışında ise ‘Gelecek İçin Aile Çiftçiliği’ konulu paneller düzenlendi.
Sempozyumda ortaya çıkan temel tartışma alanları ve öneriler şunlar:
– Aile çiftçiliği Türkiye için vazgeçilmez üretim ve gelir – geçim alanıdır.
– İnsanlığın ve tüm canlıların geleceği ve gereksinimleri için aile çiftçiliği önemlidir.
– Biyoçeşitliliğin korunmasında aile çiftçiliği önemli misyonlar üstenmektedir.
– Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımında aile çiftçiliği önemli rol oynamaktadır.
– Aile çiftçiliğinin sürdürülebilirliği için örgütlenme şart olup burada ‘kooperatifçilik’ temelli örgütlenme önem taşımaktadır.
– Karar vericiler aile çiftçiliği konusunda daha rasyonel, sürdürülebilir politikalar izlemek durumundadır.
– Endüstriyel tarım aile çiftçiliğini tehdit etmektedir. Bunun için küçük çiftçilerin özellikle pazarlama temelli örgütlenmeleri gereklilik göstermektedir.
– Sanayi, enerji, turizm politikaları ve yatırımları aile çiftçiliğinin ve tarımı tehdit etmektedir.
– Aile çiftçiliği ile uğraşanların eğitim-yayım, örgütlenme, kredi ve yerinde kalkınma konularında desteğe gereksinimleri vardır.
– Aile çiftçiliği ürünlerinin pazarlanması ve değerlendirilmesi için yerel yönetimlerle işbirliği önem taşımakta ve bu konuda üretici örgütleri ve özellikle de Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ne önemli roller düşmektedir.
– Tarımda kayıt dışı çalışma koşulları ortadan kaldırılmalıdır.
– Mevsimlik tarım işçiliği Türkiye’ni önemli bir sorunu olup, sorunun çözümü için tarafların bir araya gelip izlenebilir, denetlenebilir stratejiler geliştirmesi gerekmektedir.
– Kırsalda alanda, tarımda alt ve üstyapı hizmetlerinin niteliğine yönelik yatırımlara daha fazla ağırlık verilmelidir.
– Kadınlara ve gençlere yönelik özel istihdam, kredi sistemlerine geçilmelidir.
– Tarımdan kopan her nüfus diğer sektörlerde çok daha zor ve ucuz koşullarda iş bulabilmektedir. Bu bazen maden kazalarında görüldüğü gibi ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Bunun için aile çiftçiliğinin yaşatılması önemlidir.
– Büyükşehir Yasası’nın tarım ve kırsal yaşa üzerinde getireceği etkiler iyi analiz edilmeli ve özellikle aile çiftçiliği ile uğraşanların çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirici uygulamalara gidilmesi gereklilik göstermektedir.
– Aile çiftçiliği Türkiye’nin vazgeçilmez gerçeğidir. Aile çiftçiliğinin sürdürebilirliği daha fazla gündemde yer almalıdır.