Buğday Derneği, Tohum Takas Ağı projesi kapsamında yaygınlaştırılmaya çalışılan yerel tohumların takası konusunda sağlıklı bir modellemenin önemine dikkat çekiyor. 2013 sonunda analize gönderilen yazlık 20 yerel tohumun analiz sonuçlarına göre, 11 tohumda, çoğu CMV (Cucumber Mosaic Virus) olmak üzere 1 ya da daha fazla hastalık tespit edildi.
Türkiye’nin dört bir yanındaki Tohum Takas Ağı üyesi çiftçiler arasında yapılan yerel tohum takasları Buğday Derneği’nin Kazdağları’ndaki Çamtepe Ekolojik Yaşam Merkezi’ndeki strateji belirleme toplantısında değerlendiriliyor, her bir tohum için ayrı ayrı koruma ve yaygınlaştırma stratejileri belirleniyor.
Yerel tohumlar hakkındaki hikâyelerin anlatıldığı, lezzetlerin tarif edildiği, hastalık ve kuraklığa dayanıklılık ‘efsanelerinin’ paylaşıldığı bir ortam aynı zamanda bu.
Buğday ekibinin yıllık toplaşmasına denk gelen sürece katılan Buğday Derneği eş genel müdürü Batur Şehirlioğlu bu süreci “Yerel tohumların hızla yok olduğu bu çağda ve bu tarım anlayışı içinde biz de yerel tohumlarımızı ve yerel bilgiyi korumak için çok özenli izleme ve strateji yöntemleri kullanıyoruz” diye tanımlıyor ve ekliyor: “Yerel tohum takası için talepte ve arzda bulunan yeni çiftliklerin hangi tohumları ekebileceği konusunda iklimsel, toprak yapısına bağlı ve coğrafi ve aciliyet gibi etmenleri karşılaştırmak da bunun önemli bir parçası.”
“Yerel tohumları özel veritabanında kayıt altına alıyoruz”
Proje koordinatörü Mehmet Gürmen, “Amacımız yerel tohumların korunmasını ve yaygınlaşmasını sağlamak. Bunun için yereldeki TaTuTa (Tarım – Turizm – Takas) çiftliklerimizden, Tohum Takas Ağı’na dâhil olan veya iletişimde olduğumuz köylülerin ve üreticilerin takasa açtığı yerel tohum örneklerini oluşturduğumuz özel veritabanında kayıt altına alıyoruz” dedi.
Çiftliklerce takas edilmek istenen yerel tohumlar, ekim için gönüllü olan çiftliklere ulaştırılmadan önce bilimsel analize gönderiliyor. Adım Adım koşucularının topladığı bağışlarla finanse edilen süreç sayesinde, toprak ve tohumdan kaynaklanan viral, bakteriyel ve fungal (mantari) hastalıkların yayılması da engelleniyor.
Gürmen, “Yerel tohumların korunması ve yaygınlaşması için tamamen gönüllü olarak ciddi bir emek harcayan çiftliklerimizin topraklarını bu sayede olası hastalıklardan koruyabiliyoruz” diyor.
2013 sonunda analize gönderilen 20 farklı bitki türüne ait yerel tohumun sonuçları geçtiğimiz günlerde gelmişti. Buna göre 11 tohumda, çoğu CMV (Cucumber Mosaic Virus – Hıyar Mozaik Virüsü) olmak üzere 1 ya da daha fazla hastalık etmeni tespit edilmiş. Projenin danışmanlarından Dr. Gülay Beşirli, “Geçtiğimiz senenin iklimsel koşulları CMV virüsünün yaygınlaşması için uygun ortam yarattı, bu hastalığın yaygın görülmesi çok şaşırtıcı değil” yorumunu yapıyor.
Gürmen’in paylaştığı 2012 istatistiklerine göreyse, analize gönderilen 40 yerel tohum örneğinin 7’sinde en az bir hastalık görülmüş. Şehirlioğlu bu istatistikleri tohum kaynaklı patojenlerin yayılmasını engellemek için analiz etmenin önemine bir kanıt olarak yorumluyor.
Tohumların hastalıklı olmasının insan sağlığına kesinlikle hiç bir etkisi olmadığını belirten Şehirlioğlu, bunların sadece tohumlarda ve topraklarda yaşayan patojenler olduğunu ifade ediyor.
“Tohum ve toprak sağlığı birbirinden ayrılamaz”
“Hastalıklı tohumlar ne olacak?” sorusuna Gürmen, “Uzmanların ve Tohum Takas Ağı üyelerinin oluşturduğu Tohum Takas Ağı Yönlendirme Komitemizin aldığı karara göre, hastalıklı tohumları ekim için başka çiftliklere göndermiyoruz” cevabını veriyor.
“Tohum ve toprak sağlığı birbirinden ayrılamaz iki önemli konu. Birisini kaybederseniz, diğerini de kaybetmeniz kaçınılmaz” diyen proje koordinatörü Mehmet Gürmen, sözlerine “Biz yerel tohumlar için uzun soluklu ve sürdürülebilir bir model yaratmayı hedefliyoruz. Bunun için de şeffaflık, tohumların şeceresini takip edebildiğimiz güçlü bir kayıt sistemi ve sürekli bir bilgi paylaşımı modeli gerekli” cümleleriyle devam ediyor.
Batur Şehirlioğlu ise, Gürmen’in söylediklerini şu sözlerle destekliyor: “Türkiye’nin özellikle batısında artık düzenli olarak yapılan, hatta en son Ankara’da Çankaya Belediyesi tarafından düzenlenerek coğrafi olarak da giderek yaygınlaşan Tohum Takas Şenlikleri’ni çok önemsiyoruz. Bu şenlikler hem yerel tohum hakkında farkındalığın artması, hem de yerelde tohum mübadelesi için çok önemli. Bizim projemiz bu şenliklere bir ek değil, bütün bu emekleri sürdürülebilir bir modelle yaygınlaştırıp güçlendirmeye yönelik uzun soluklu bir çaba.”
“Örneğin,” diyor Şehirlioğlu, “Takaslarda yapılan yerel tohum mübadelelerinde tohum kaynaklı hastalıkların yayılma riski var. Biz bu riski bertaraf edebilecek bir model kuruyoruz. Tohum şenlikleri hem güçlendiren, hem de onlardan güç alan, aynı doğada olduğu gibi giderek bereketlenen bir süreç bu.”
Buğday Derneği Tohum Takas Ağı’na üye 40’dan fazla gönüllü çiftlik ve köylü hanesi var. Sayıları giderek artan gönüllü çiftlik ve köylüler, bulunan yerel tohumları takas ederek çoğaltıyor ve bu sayede giderek yaygınlaşmalarını sağlıyor. Derneğin yerel tohumla yapılan doğa dostu üretimlerin insanlara aracısız ulaştırılması konusunda da model yaratma çalışmaları devam ediyor.