Çok eski devirlerde, Âdemoğlu henüz cihan denilen şu âleme ayak bile basmamışken ve doğa ile o muhteşem güzellikleri baş başa meşk ederlerken, çok – çok sonraları adı Cilolar – Hakkâri olarak bahsedilecek olan heybetli kayaların, ulu dorukların, geçit vermez dağların bulunduğu bir diyarda bir lale toprağın altından süzülerek doğaya filizlendi ve her nedense muhteşem güzellikteki diyara merhaba dediği gibi boynu bükülüverdi.