Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde Çevre Faslı’nın kapanış kriterlerinden biri olan ve yıllardır beklenen Su Kanunu Tasarısı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından kaleme alındı ve kamuoyunun görüşüne sunuldu.
WWF Türkiye uzmanları tasarının, birçok açıdan yenilikçi unsurlar içermesine rağmen, katılımcılık ve havza ölçeğinde bütüncül planlama konularında yetersiz olduğuna dikkat çekiyorlar.
WWF – Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, “Ülkemizin kısıtlı olan su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı için yenilikçi, katılımcı, bütüncül bir bakış açısına sahip, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve AB mevzuatıyla uyumlu bir Su Kanunu’na olan ihtiyacı uzun yıllardır dile getiriyorduk. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından Su Kanunu tasarısının hazırlanmış olmasını ve kurum görüşlerine açılmasını son derece önemli bir adım olarak görüyoruz. Bu sürecin şeffaf, işbirliği içerisinde ve katılımcı bir yaklaşımla devam ederek sonuçlanmasını bekliyoruz” dedi.
WWF – Türkiye Doğa Koruma Müdürü Buket Bahar Dıvrak ise “Kanun Tasarısı’nda suyun kullanılması ve tahsisinin yanı sıra korunmasına ilişkin düzenlemelerin yer alması çok önemlidir. Çünkü bugüne kadarki geleneksel hidrolojik yaklaşımda sucul ekosistemlerin korunması göz ardı edilmiş ve bu yaklaşımın olumsuz sonuçları birçok alanda yaşanmıştır. Havza bazında su yönetimine geçiş de Tasarıdaki önemli konular arasındadır. Ancak, su yönetiminde katılımcılığın sağlanması, havza ölçeğinde yönetim birimlerinin oluşturulması ve hazırlanacak planlar arasındaki uyum ve bütünlük konularında eksikler olduğunu düşünüyor, bu eksikliklerin giderilmesini diliyoruz” dedi.