Sırtçantam, 1 Ocak 2005 tarihinde, ‘Doğaya Çıkmanın Pasaportu’ sloganı ile yayın hayatına başlamıştı. O zamanki ismi ile Merkez Dağıtım, şimdiki ismi ile Turkuvaz Medya’nın Samandıra’daki tesisine yılbaşı gecesi (31 Aralık 2004) 10800 adet dergiyi teslim etmiştim.
O gece ekip olarak kimsenin uyuyabildiğini sanmıyorum. Ertesi gün mahallemizin bakkalına “Sırtçantam geldi mi?” diye sorduğumda, “Evet abi, yeni çıkmış galiba bu dergi” dediğini duymak mutlu etmişti beni. Bir gece evvel ellerimle paketlediğim dergiyi satın almak çok ilginç gelmişti. Hatta benden sonra bizim muhabbeti duyan bakkaldaki bir müşteri destek olsun diye Sırtçantam’ı aldığını görmek epeyce umutlandırmıştı beni.
İlk sayı 2235 adet satış yapmıştı. Merkez Dağıtım’da dergimiz ile ilgilenen hanımefendi, satış rakamlarından epeyce umutlu idi. Bir ara 560 aboneye kadar da ulaşmıştık.
Hep, Timur Danış’ın “Dergi çıkarmak zor değil, imkânsızdır” sözleri geliyordu aklıma. Bir aylık zaman ne de kısa imiş. Sevgilinin yanındaki 5 dakika ile ateşin üzerinde geçirilen 5 dakika zaman olarak aynı elbet. Ateşin üzerindeki 5 dakika çok öğretici olmuştu. Uykusuz geceler, matbaada ve grafikerle geçirilen zamanlar, ana kapak konularının belirlenmesi ve umutsuz reklam bekleyişleri…
Yollar, yolculuklar, bitmeyen işler… Çevre sorunlarına müdahillik… Kültürel yozlaşmaya karşı duruş… Gelen yazılar okur yorumları, gelemeyen yazarların yazılar ve fotoğrafları…
Matbaaya giden tasarım, matbaadan çıkan dergi, dağıtım şirketine teslim edilen yeni dergi, dağıtım şirketinden gelen iadelerin alınması, abonelere gönderilen dergiler, abonelere ulaşmayan dergiler derken ateşin üzerinde süren 5 dakikalar çoğalmaya başladı…
İyisi ile kötüsü ile Sırtçantam hayatımıza girdi. Basılı dergi olarak başladığımız yolculuğumuza Digiturk İztv’de belgesel kuşağı ve internet sitesi olarak devam ediyoruz.
‘Hayalleri olanın uykusu olmaz’ derler ya hepsi ondan işte…
Yeni yaşın kutlu olsun sevgili kızım…
İsmail Şahinbaş