Greenpeace eylemcileri dün Japonya’da, Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı (ETSB) önünde eylemdeydi. Ellerinde ‘Satılık Stres Testleri’ yazılı pankartlar bulunan eylemcilerin amacı, stres testlerini denetlemekle yükümlü olan Nükleer Güvenlik Komisyonu’nun karıştığı skandallara dikkat çekmekti.
Halka açık bir duruşma gerçekleştiren Nükleer Güvenlik Kurulu’nun başkanlığını yürüten Koji Okamotu ve diğer komisyon üyeleri, nükleer santrallerle ilgili çıkarı olan şirketlerden para almakla suçlanıyor. Yolsuzlukla suçlanan güvenlik komisyonun bağımsızlığı sorgulanıyor. Greenpeace Japon Hükümeti’nden nükleer santrallerin kapalı kalmasını ve Japonya’yı yenilenebilir bir geleceğe taşımasını talep ediyor.
Nükleer endüstrinin politikacılarla, güvenlik komisyonları ile olan çarpık ve çıkar kokan ilişkileri nükleer reaktörlerin kurulmaya başladığı 1950’liler kadar eski ve köklü. Geçmişte gizlilik içerisinde yürütülen çıkar ilişkileri bu günlerde deşifre oluyor. Fukuşima felaketinden sonra nükleer endüstrinin bu ilişkileri hala devam ettirmeye çalışması ise çok vahim. Nükleer güvenlikle ilgili komisyonlarda yer alan kişilerin, endüstri ile olan yakın ilişkileri, bağımsız karar vermelerinin önünde çok önemli bir sorun. Japonya, yaşadığı Fukuşima felaketinden sonra bile para, güç ve çıkar üçlemeni kırmakta zorlanıyor.
Nükleer reaktörlerin içerdiği tehlikeler ve doğaya aykırılığı herkes tarafından biliniyor. Geleceğimizi aydınlatmak ve elektrik ihtiyacımızı alternatif yollarla elde etmek mümkün. Güneş, rüzgar, jeotermal enerji kaynakları bunlardan bir kaçı. 2010 yılında yenilenebilir enerjiler dünyanın birincil enerji (elektrik, ısı ve ulaşım) tüketiminin % 16’sını karşıladı. Bu rakam, dünyada nükleer santrallerin sağladığı enerjinin 5 katından fazla.