Kestane balı gibi koyu renkli ballar, daha yüksek antioksidan, polen ve mineral içeriği, daha keskin bir acılık ve lezzetli bir aroma nedeniyle tercih edilir. Genelde bal ne kadar koyuysa, lezzet profili, koku ve aroması da o kadar yoğun olur. Tadı; kestane çeşitlerine, iklime, mevsime ve hava koşullarına bağlı olarak farklılıklar gösterebilir.
Kestane balının, meşe balı gibi diğer koyu renkli ballar arasında daha yüksek antioksidan profiline sahip olduğu bulunmuştur. Dahası, bu özel çeşit bal, daha geç kristalleşir ve zamanla daha koyu bir hal alır. Polenin, güçlü bir immün (bağışıklık) modülatörü olduğu düşünülür.
Türkiye, İtalya, Fransa, İsviçre, Avusturya ve Yunanistan kestane balı üretimi yapan en önemli ülkelerdir. Kuzey Amerika, Asya (Çin, Japonya, Kore) gibi ülkelerde de kestane balı üretilir.
Kestane balı, doğal olarak oluşan antimikrobiyal hidrojen peroksit özelliğinden dolayı, antibakteriyeldir. Üstelik düşük nem içeriği ve yoğunluğu bakteri üremesini önler. Tıbbi araştırmalar; Staphylacocus aureus, Escherichia coli gibi bakterileri ve Candida albicans gibi mantarları azaltarak, yaraların ve solunum yolu enfeksiyonlarının iyileşmesini hızlandırdığını gösteriyor.
Kestane balının bağışıklık düzenleyici özelliği, daha yüksek polen içeriğinin bir sonucudur. Araştırmacılar polenin, muhtemelen antialerjik etkilere katkıda bulunan mast hücrelerinden (Bir çeşit beyaz kan hücresi) histamin salınmasını engellediğini öne sürüyor. Dahası, beyaz kan hücrelerini üreten organların daha iyi işlemesi için gerekli olan besinleri sağlayarak, bağışıklık sistemini daha da geliştirir.
Antioksidan polifenoller ve kestane balının benzersiz bileşenleri, genel anti-inflamatuar (iltihap önleyici) etkilerden sorumludur. Bundan dolayı boğaz ağrısı, yaralar, ülser, gastrit ve hatta aknelerin (sivilce), antibakteriyel ve iltihap azaltıcı özelliğiyle hızla iyileşmesini sağlar. Kestane balı viskozdur ve düşük nem içeriğine sahiptir. Mide astarında ve boğazda koruyucu bir tabaka oluşturarak yatıştırıcı etkiye katkı yapar ve yaranın da hızla iyileşmesini sağlar. Bu amaçla bal yemeklerden önce yutulabilir veya çaya da eklenebilir. Böylece ülser, gastrit, solunum yolu enfeksiyonları ve yaraların iyileşmesini hızlandırır.
Kestane balı ve diğer koyu renkli orman balları, hücreleri serbest radikallerin zararlı etkisi oksidatif strese karşı koruyan ve hücre hasarını onaran antioksidan polifenoller bakımından zengindir. Kirliliğe, ilaçlara, strese ve diğer benzer faktörlere karşı oksidasyona yardımcı olduğu bilinmektedir. Daha koyu renkli bir bal olmasından dolayı diğer bal çeşitlerine göre; C vitamini, potasyum, manganez, demir, bakır, amino asit ve diğer besinler bakımından daha zengin mineral ve vitamin içeren üstün bir beslenme profili vardır.
Kestane balındaki C vitamini ve potasyum, sinir sistemi ve damar sağlığı için harikadır. Güçlü bir antioksidan ve iltihap giderici olan demir ise anemiyi (Kansızlığı) önler ve tedavi eder. Kestane balındaki doğal şekerler, mineraller ve vitaminler enerji seviyelerini geri yükler ve yorgunluğu giderir. Bu bile daha fazla tüketmeniz için bir nedendir. Kestane balını ‘1 fincana 1 çay kaşığı’ ölçüsünde çayınıza ve bitki çaylarınıza ekleyerek tüketmeniz de sağlığınızı geri kazandıracaktır…
Kestane balını işlenmemiş, mümkünse organik sertrifikalı olarak satın almalı ve asla ısıtmamalısınız, bu içindeki yararlı elemanların azalmasına neden olur…
Ruhi Köktürk