Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Yerel Tohumlar Takas Şenliği’ Muğla Menteşe İskender Alper Konaklatı Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Etkinliğe destek ve önayak olan kurum ve kuruluşlar; ‘Menteşe Belediyesi, Gıda ve Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü, Muğla Köy – Kooperatif Birliği, Muğla Kent Konseyi, Muğla Kent Konseyi Kadın Meclisi, Ziraat Mühendisleri Odası, Cumhuriyet Kadınları Derneği Muğla Şubesi, Muğla Yörük Obaları Derneği, Muğla Çevre Geliştirme Derneği, Muğla Akdeniz Yeşilleri Derneği, Muğla Belediyesi Kadın Dayanışma Merkezi.’
31 Ekim 2006 tarihinde kabul edilen 5553 nolu Tohumculuk Kanunu ile, ülkemizde yerel tohumların ticareti yasaklandı. Yasak, özellikle Anadolu coğrafasındaki yerel tohumların üretimini ve geleceğini tehlikeye atmış olsa da, bahanesi kanunu amacında özetlenmiş olabilir.
Bu Kanunun amacı; bitkisel üretimde verim ve kaliteyi yükseltmek, tohumluklara kalite güvencesi sağlamak, tohumluk üretim ve ticareti ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve tohumculuk sektörünün yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi için gerekli olan düzenlemeleri gerçekleştirmektir.
Bu amaç bir çok açıdan ele alınabilir. Tohumu ve dolayısıyla geleceğimizi belirli bir şablona sokmanın yolu, genetiği ile oynanmış ve bunun neticesinde daha verimli ve güçlü tohumlar elde etmekse, sanırım bunu başarıyoruz. GDO’lu ürünler her yanımızı sarmış ve dillerde bundan uzak durma kavramı oluşmuş olsa da, biz yöneticilerimiz bu hali belli ki pek dikkate almıyorlar ve GDO’suz tohumların bırakın kullanılmasını, neredeyse varlığını bile yok etme adına yol alıyorlar. İşin garibi ise; GDO’lu ürünler, dolayısıylşa o ürünlerin tohumlarının dışında tahumları yasaklayan kanunu uygulaycı konumdaki insanların da oluşan durumun vahim olduğunu görebiliyor olmaları. Panelde yapılan konuşmacılar ve konuşmaların sonucu beni bu düşünceye sürükledi.
Tohum temelimiz, biz de bir tohumdan serpildik, doğduk büyüdük. Tüm canlıların temeli tohumun genetiğiyle oynamak, her ne sebeple olursa olsun geleceğiyle de oynaaktır. Kaldı ki bu oyunun sonuçları hakkında gerçek bilgiye bilim insanları da sahip değil. Şu unutulmamalı ki, insan genetiğiyle oynamakla, yani klonlanmak, DNA’da değişim gibi, bitki tohumlarıyla oynamak arasında teknik olarak fark yoktur. Belirsiz sonuçlar ve bilinmez gelecek anlamının ötesine geçmeyeceği gibi, var olan niteliklerimizi de geri dönüşümü olmayacak biçimde kaybetmemize de neden olabilir.
Yazı ve fotoğraflar: Göktürk Günal