Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşayan ve bölgelerinde kuruyan göllerle mücadele eden kamu kurumu, üniversite ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, Doğa Derneği’nin düzenlediği ‘Göl Yoksa Yaşam da Yok: Deneyim ve İşbirliği Çalıştayı’ kapsamında Burdur’da buluştu.
Kuruma sorunu yaşayan Kırşehir Seyfe Gölü, Hatay Amik Gölü, Konya Ereğli Sazlıkları – Akgöl ve Akşehir Gölü ile Afyonkarahisar Eber Gölü’nün yaşatılması için Burdur’da buluşan katılımcılar, çalıştayın ilk bölümünde kendi göllerinde yaşanan kurumanın sebeplerini ve sonuçlarını anlattılar.
Çalıştaya Burdur’dan katılan kamu kurumları temsilcileri ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden akademisyenler ile aralarında Doğa Derneği, Burdur Su Sporları Kulübü Derneği ve Tema Vakfı Burdur İl Temsilciliği’nin de bulunduğu çeşitli sivil toplum örgütleri Burdur Gölü’nün son 35 yılda üçte bir oranında küçüldüğünü ve gölün kurtulması için, gölü besleyen derelerin üzerine kurulu barajlardan su bırakılması gerektiğini vurguladılar.
Göllerin geri dönüşü mümkün
Seyfe Gölü’nden gelen katılımcılar, göllerini kurtarmak için havzada az su tüketen ürünlere geçtiklerini anlatırken, Eber Gölü’nde kurumayla mücadele eden katılımcılar da, gölü besleyen dereler üzerine kurulan kaçak bentlerin yıkılmasıyla, bir zamanlar tamamıyla kuruyan gölün şimdi yeniden su tuttuğunu fotoğraflarla gösterdiler. Amik Gölü’nden gelen katılımcılar ise, 1950’li yıllarda kurutularak yerine havaalanı yapılan gölün, şimdi yanı başındaki Gölbaşı’nda yaşatılma mücadelesi hakkında bilgi verdiler. 1980’li yıllarda kurutulan Ereğli Sazlıkları – Akgöl’ün yeniden canlanması için harekete geçen kamu kurumları temsilcileri ise, geçen zaman içinde yöre ikliminin ve tarımının olumsuz etkilenmesi nedeniyle gölü yeniden restore etmeye yönelik projeler hazırladıklarını anlattılar.
Çalıştayın amacını kuruyan göllerle mücadelede deneyim paylaşımını sağlamak ve işbirliği olanakları yaratmak olarak açıklayan Doğa Derneği Burdur Gölü’nü Kurtarma Projesi Koordinatörü Ayşe Sargın yaptığı konuşmada:
“Türkiye’nin her yerinde birçok göl benzer sebeplerle kuruyor: havzanın iklimine uygun olmayan ve aşırı su tüketen tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi; bu bitkilerin su ihtiyacının karşılanması için sondaj kuyularıyla yer altı sularının aşırı miktarlarda çekilmesi ve gölleri besleyen akarsular üzerine plansız ve çok sayıda baraj ve gölet yapılması. Göller kuruduğunda, göllerin bulunduğu çevrede nem azalıyor, yağışlar düşüyor, don olayları artıyor, yöreye özgü tarımsal ürünlerin verimliliği azalıyor. Göller kurudukça çevresinde yaşam eskisi gibi devam etmiyor. Burdur Gölü de bir zamanlar tamamıyla kuruyan Seyfe Gölü, Amik Gölü ya da Eber Gölü gibi olmasın diye mücadele veriyoruz. Hızla kuruyan Burdur Gölü’nün yaşatılması, tarımda az su tüketen yeni bir tarımsal ürün desenine geçilmesi ve barajlardan göle kademeli olarak su bırakılması ile mümkün” dedi.