Yaşamı paylaştığımız hayvan dostlarımızla ilgili epeyce anı biriktirdim. Bu biriken anılardan ikisini paylaşmak istiyorum. Bizim evde bir Terrier cinsi oğlumuz bir de Tekir cinsi kızımız ile yaşamı paylaşıyoruz. Bu iki evladımızın varlıkları aile olarak yaşamımıza renk katıyor. İmkânı olan herkese de barınaktan bir köpeği ya da sokaktan bir kediyi evlat edinmelerini tavsiye ederim. Bizimkileri barınaktan ve sokaktan kurtardık, şimdi bizimle birlikte uyumlu yaşıyorlar.
2018 yılında Bilecik coğrafyası üzerine çalışmalarda bulunmuştum. Bu çalışmalar sırasında bir bahar günü akşamüzeri ilin Eskişehir sınırında bulunan bir köy yerleşim alanına yorgunluk çayı içmeye gitmiştim. Köyde peynir üreten bir işletmenin sahibi ile sohbet ederken bir ara konu yaşamı paylaştığımız canlılara gelmişti.
Peynircinin sezgili köpeği
İşletme sahibi en büyük pişmanlığının köpeğinin geçmişte bir gün davranışlarını anlayamamak olduğundan bahsetti. “O gün köpek anladı ben anlamadım” dedi ama hikâyeyi dinledikçe köpeğin neyi anladığını, dostumun neyi anlayamadığını net bir şekilde anlamış oldum. Günlerden bir gün bizim peynircinin dükkânına mal almaya bir adam gelmiş. Sakinliği ile bilinen köpek bu gelen adama hiç kimseye yapmadığı kadar kötü davranmış. Peynir almaya gelen adam nereye giderse işletme sahibini köpeği havlayarak o yöne doğru atılıyormuş. Müşteriyi kaçırmak istemeyen peynirci köpeğine epeyce şiddetli bağırmış. Ama yine de köpek peynir almaya gelen adama karşı öfkesini sürdürmüş. Peynirci köpeğine kızıp dükkândan kovmuş.
Gururlu köpek
Bu duruma içerlenen köpek bir daha o dükkâna geri gelmemiş. Aylar sonra bizim peynircinin verdiği malın ödemem günü gelmiş. Ama ortada ne mal ne de para varmış. Meğer peynir almaya gelen adam dolandırıcı imiş. Peynirci o zaman anlamış öz evladı gibi büyüttüğü köpeğinin o günkü davranışlarını. Tüm köyleri gezmiş ama bir daha köpeğinin izine rastlamamış. Bu hikâyeyi anlattıktan sonra adamın köpeği için ağladığını görmek beni de üzdü. O gün köpek mal almaya gelen adamın dolandırıcı olduğunu, bizim dostumuz anlamamış ve 12 bin TL’lik bir ders olmuş. “Abi paraya üzülmedim, evladımı kaybettim ona üzülüyorum” demesi gerçekten üzüntülü bir durumdu.
Köpekler sayı sayabilir mi?
Köpekler sayı sayabilir mi hiç düşündünüz mü? Hazır cevap dostlarım ‘nereden bilelim, hiç köpek olmadık ki’ dediklerini duyar gibiyim. Açıkçası ben de bilmiyorum ama hayvanları anlamak için hayvan olmaya gerek yok. 2016 yılının ilkbaharın ilk günlerinde İznik Gölü’nden Sansarak Köyü’ne, oradan da Samanlı Dağları’na doğru aracımla giderken önüme bir koyun sürüsü denk geldi. Sürünün içerisindeki köpekler, içerisinde bulunduğum araca doğru hareket ettiler. Kalabalık sürü içerisinde dönemeçli yolda ilerlemek oldukça güç oldu. Ben ağır ağır ilerlerken köpeklerde aracımı takip ediyorlardı. Bu şekilde birkaç dakika geçtikten sonra sürünün sonu geldi. Artık köpekler peşimi bırakır diye düşünürken birkaç dönemeç döndüm ama köpekler hala içerisinde bulunduğum aracın peşindeydiler. Tahminen bir kilometreye yakın beni takip ettiler.
Köpeklerin sadakati
Bu duruma anlam veremedim uzun bir süre. Sürü geride kalmasına rağmen köpekler hala beni neden takip ediyordu? Durdum, araçtan indim ve köpeklere sesledim; “Yeter artık, dönün geri.” Köpekler benim kararlı duruşumdan etkilenmiş olacaklar ki, bir süre öylece kaldılar. Ama araca biner binmez yine havlayarak aracımı takip ettiler. Yüz metre daha gidip dönemeci döner dönmez ağır ağır bize doğru gelen iki koyun çıktı karşıma. Bu koyunlar benim aracı geçer geçmez köpeklerde beni takip etmeyi bıraktılar. Durdum, araban tekrar indim ve sürünün başının nerede olduğuna baktım. Sürü epeyce ileride idi. Bu mesafeden köpeklerin koku alması mümkün mü bilemedim. Ama bildiğim bir şey vardı ki; bu sürünün kaç koyundan oluştuğunu köpekler bir şekilde biliyorlardı. Bu durumun başka bir izahını bulamadım.
Merhamet insani bir duygudur
Birçok hayvan türü doğada yaşayabiliyor ve doğrusu da doğada özgürce yaşamasıdır. Ancak evcilleşen köpekler ve kediler doğada yaşama güçlerini kaybetmiş bulunuyor. Bugün büyük şehirlerde sokakta yaşayan çok sayıda köpek ve kedi bulunuyor. Köpeklerin bir bölümü de barınakta zor koşullarda yaşıyor. Bazı barınaklarda yaşam koşulları iyi ama pek çok barınakta durum hiç iç açıcı değil. Yaşamı paylaştığımız canlıların hepsine evimizde bakamayız. Yapacağımız en önemli konu sadece anlayış göstermek. Hiçbir şey yapamıyorsak yaz ya da kış evimizin önüne temiz su ve yemek bırakalım. Kış şartlarında dışarıda hayvanların donmaması için apartmanlarımızın giriş bölümleri sokak hayvanlarına açalım. Bunu yapamıyorsak onlara dışarıda sıcak bir yuva oluşturmaya çalışalım. İnsanı insan yapan değerlerin başında merhamet geliyor lütfen bu unutmayalım.
Metin ve fotoğraflar: İsmail Şahinbaş