Sabah uyanmışsınız ortalık bembeyaz, farklı duygular yine sizi almış götürmüş. Hangisini düşüneceğinize karar veremiyorsunuz. Biraz üşüme, evde kalma hissi, sobanıza biraz daha odun atma hissi. Sonra dışarıya çıkıp bir şekilde kestane bulup sobada pişirme telaşı. Duygularınız sizi yönlendirme konusunda bayağı hareketli.
Karar veremiyorsunuz bir türlü yâda kalın bir romana başlama hazırlığı. Sıcak bir çayı kendinize arkadaş edinip, kitaptan bir dünya yaratıp, farklı düşüncelerden arınma süzgecine çıkıp, bir kitabı bitirme mutluluğuna doyasıya yaşama adına adım atmak için güzel bir fırsat. Kimsenin elinden alamayacağı size ait olan bir zamandan, güzel bir yalnızlık yaratmaya.
Kışa dair tüm anılarınız canlanmaya başladı bile. Geçmiş hemen size misafir olunca çocukluk anılarınız ve köy gelecek tabii: Gazlı lambanın ışığından faydalanma telaşında pilitanın (kuzina – köy sobası) içine ayağı sokup ısınma. Pilitanın içinde patatesleri pişirip hurma pekmezine sürüp yeme keyfini. Elektrik kesintisinden doğan dünyadan, gazlı lambanın kokusu etrafında anlatılan güzel sohbetleri bir daha anma anısı. Babaannenizden dinlediğiniz geçmişe dair sözlerin, hüzünlenme zevkiyle tatlı bir yalnızlık melodisi. Köy okuluna giderken karda ilk izi yapıp, senin ardından onlarca kişinin senin izninden yürümesi. Ayakların ıslaklığını sınıf odasında kocaman soba etrafında kurutma telaşı. Anılar peşinize düştü mü sıyrılmak zordur. Kış güzeldir yaz aylarının yarattığı rüyanın bittiğini görmek için. Kendi ruhlarınızı beyaza bürünüp kış gerçeklerini yaşamak için.
Yaşadığınız şehrin beyaza büründüğünde yalnız kaldığını, kayıp kent hali dokunacak sizlere. Parklardaki çocuk salıncakları soğuk rüzgârda titrediğini göreceksiniz. Çay bahçelerinde tahta masaların sandalyelerle nasıl üst üst konup bir kenara sıkıştırdıklarını göreceksiniz. Yalnızlıklarına tanık olacaksınız. Ama onların yalnızlıklarına da arkadaş olmak için de kış güzeldir. Kışla birlikte dünyanın eskime hızına biraz daha yol aldığını düşünürüm. Şafak tanrıçası Eos gibi sevgilisini ve kendisini ölümsüz olmasını dileyen bir adam değilim. Sorunumuz dünyanın eskime hızına nasıl ayak uydurabilme sorunu değil mi? Hayatta öyle değil mi tüketim toplumuna ayak uydurmak için elimiz ne geliyorsa onu yapmıyor muyuz? Bir ürünün eskiyeceğini bile bile yeni bir üst modelinin çıkacağını bile bile satın almıyor muyuz? Dünyanın eskime hızına tüm gücümüzle yârdim ediyoruz. Bir başka değişle aksakallı adamın Karl Marx’in dedi gibi ”Katı olan her şey buharlaşıyor.”
Evet, yakın bir zamanda karlarda buhar olup gidecekler. Yüreğiniz yeni mevsimlere tanıklık ederken kış duyguları yine tatlı bir anı olarak sizde kalacak. Yağan karın güzelliklerine ister araba kullanırken, ister durmadan çalıştırdığınız silecekler, eşlik etsin sizlere. İster raylar üzerine yolculuk yaparken pencere kenarı eşlik etsin sizlere. Kendinize yakın hissedebileceğiniz tek şey kış duygusudur.
Kış güzeldir. Çocuklarınızla yaptığınız kardan adamın eridiğinde; çocuklarınızın üzüldüklerinde, onlara doğa olaylarını anlatmak için…