Oysa Cide Loç Vadisi, Küre Dağları Milli Park alanına girmektedir. Vadimizin çevresini Valla Kanyonu, Maylas Kanyonu, Ilgarini Mağarası, Kılıçlı Mağarası ve uçsuz bucaksız derinliği ile Dağlı Kuylucu oluşturmaktadır. Bu doğal oluşumların ne yazık ki dünyada bir benzeri daha yoktur. Cide ve çevresine değer katan bu doğal oluşumlar, Cide – HES Projesi ve A Tipi Taş Ocağı ile beton santralinin de yapılmasıyla birlikte ciddi hasar görecektir. Ayrıca firmanın ÇED raporunda da belirttiği endemik türdeki bitkilerimiz bu sayede yok olacak, yaban hayatını da olumsuz şekilde etkilenecektir.
Kastamonu Yüksek İdare Mahkemesine ÇED raporuna itiraz ve yürütmeyi durdurma davası açmamıza rağmen, ilgili firma dava sonucunu beklemeden çalışmalarına aralıksız devam etmektedir. Biz bir ağacımızı bile kesmeye kıyamazken, firmanın yaptığı bu katliamı kabullenemiyoruz. Vurulan her bir baltada sanki bizim kolumuz, elimiz kesilmektedir. Yüce mahkemeden davanın hızlı sonuçlanabilmesi ve bu katliamın bir an önce durdurabilmesi için bilirkişilerin atanarak bölgeye gelip; gerekli bilimsel incelemeleri yaparak, rapor yazmalarını rica diyoruz.
Açılan dava Çevre ve Orman Bakanlığı’na ÇED iptali olmasına rağmen Orya Enerji firması davaya müdahil olmuş ve dava açan biz Loç halkına ‘bunlar İstanbul’da yaşayan yöreyi, köyü bilmeyen, köyler ile bir ilişkisi olmayan insanlar’ olarak tarif ederek davanın düşmesini talep etmektedir. Öte yandan da 4.800 metre uzunluğunda iki sıra halinde 3,55 metre çapındaki boruları da topraklarımıza döşeyebilmek, suyu hapis etmek için tapulu tarlalarımızı satın almak istemektedir. Satmadığımız içinde kamulaştırma yapmak için Ankara’da, Kastamonu’da kapı kapı dolaşmaktadır. Madem köylü olarak bu Cide Hes Projesi kabul görmüştür, niye kamulaştırma yapılmak istenmektedir?
Tüm bunların yanında, ilgili firma köy derneğimize protokol imzalayarak, ciddi meblağda bağış adı altında köy muhtarımıza ve derneğimize ödemelerde bulunmuştur. Dernek başkanından ve köy muhtarımızdan bizim yani halkımızın onayına dahi sunulmadan, haberimiz, bilgimiz olmadan ‘baraj yapılmasının bir mahsuru yoktur’ yazıları alınmış; mahkemeye de ‘Loç Vadisi Halkı’ bu barajı istiyor diye sunulmuştur. Oysaki dernek yönetiminin bu karardan haberi bile yoktur.
Firma köyde rahat hareket edebilmek için köylüyü de birbirine düşürmekte geç kalmamıştır. Köyünüze yol yapacağız, konak yapacağız, cami yapacağız diye devlet üstü bir güç gibi kendini göstererek halkı kandırmaktadırlar. Bu yüzden bugün baba oğula, kardeş kardeşe düşmüştür. Huzurumuz bozulmuştur.
Rahmetli Rıfat Ilgaz’ın “Ne iyi etmiş de, anam beni bu cana yakın memlekette doğurmuş, Cide, doğduğum eşsiz, benzersiz memleket” sözleri de davamızda ne kadar haklı olduğumuzu, Loç Vadisi’nin kesinlikle korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğinin bir göstergesidir.
En derin saygılarımızla…
Loç Vadisi Koruma Platformu
29 Mayıs 2010