Dünya Kuş Gözlem Günü, Dünya Kuşları Koruma Kurumu (BirdLife International) öncülüğünde her yıl dünyada yüzlerce ülkede Ekim ayının ilk hafta sonunda gerçekleştirilen etkinliklerle kutlanan bir organizasyondur. Doğadaki kuşların güzelliklerini ve büyüsünü insanlara keşfetme imkânı sunan mükemmel bir fırsattır.
2011 yılı Dünya Kuş Gözlem Günü ‘Göçmen Kuşları Yaşat’ temasıyla kutlandı. Dünya Kuş Gözlem Günü etkinlikleriyle, insanların göçmen kuşlar ve göçmen kuşların karşı karşıya oldukları tehditler konusunda bilgilenmeleri ve kuş gözlemciliğini tanımaları amaçlanıyor.
Dünya Kuş Gözlem Günü, Avrupa’da 18 yıldır, Türkiye’de ise 2004 yılından bu yana, Ekim ayının ilk hafta sonu Dünya Kuşları Koruma Kurumu’nun ortağı olan sivil toplum kuruluşları ve kuş gözlemciler tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. 2006 yılından bu yana KuzeyDoğa Derneği, Kars Kafkas Üniversitesi’yle beraber Dünya Kuş Gözlem Günü’nü Kars, Iğdır ve Ardahan’daki kuş gözlem ve halkalama faaliyetleriyle kutluyor. Her yıl Kars Kuyucuk Gölü, etkinliklerde en çok kuş sayılan yer olarak rekor kırıyor. KuzeyDoğa Derneği ve Kafkas Üniversitesi Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi, 2011 Dünya Kuş Gözlem Günü faaliyetlerinde tekrar Türkiye rekoru kırdı. Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu ve uzman biyologlar Lale Aktay, Emrah Çoban ve Sedat İnak liderliğinde, beş ülkeden 18 kişinin katıldığı etkinliklerde, Kars Kuyucuk Gölü ve Sarıkamış Dağları – Allahuekber Dağları Milli Parkı ile Iğdır Aras Nehri sulak alanında 81 türden 39140 kuş sayıldı ve 16 türden 73 kuş halkalandı.
2006’dan beri Dünya Kuş Gözlem Günü’nde en çok kuş Kars’ta sayılıyor. Bunun en önemli sebebi, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve KuzeyDoğa Derneği’nin çabalarıyla 2009’da Doğu Anadolu’nun ilk Ramsar alanı ilan edilen ve içinde Türkiye’nin ilk kuş üreme adasının inşa edildiği Kuyucuk Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası. Sadece Kuyucuk Gölü’nde, Lale Aktay tarafından 42 türden 38.743 kuş sayıldı. Göl, Dünya Kuş Gözlem Günü’nde yine Türkiye’de en çok kuş sayılan nokta oldu.
Utah Üniversitesi öğretim üyesi ve KuzeyDoğa Derneği başkanı Doç. Dr. Çağan Hakkı Şekercioğlu, Dünya Kuş Gözlem Günü ile ilgili olarak şunları söyledi: “En çok sayılan 3 kuş türü, Kuyucuk Gölü’ndeki 18.670 sakarmeke, 4866 angıt ve 4 bin sığırcık oldu. En çok halkalanan türler ise, Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde Sedat İnak tarafından halkalanan 14 çıvgın, 13 akkuyruksallayan ve 11 kızılkuyruk idi. Kafkas Üniversitesi, Kars ve Iğdır İl Çevre ve Orman müdürlüklerinin destek verdiği kutlamalarda, KuzeyDoğa Derneği gönüllülerine yönelik sulakalan restorasyonu, kuş halkalama ve kuş sayım teknikleri ile ilgili eğitimler de gerçekleştirildi. Bu senenin teması olan göçmen kuşlar dünya çapında tehlike altındadır. 2007 yılında gerçekleştirdiğim bir bilimsel çalışmada, dünyadaki yaklaşık 1800 göçmen kuş türünün yüzde 10’unun soyunun tehlikede olduğunu belirledim. Durum giderek kötüye gidiyor. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’dan geçen milyonlarca göçmen kuşun nüfusu, son 30 yılda % 40 azaldı. Doğal alanların yok edilmesi, kaçak avcılık ve böcek ilaçları gibi tehditlerin yanında, küresel ısınma e iklim değişikliği giderek artan tehditler olarak göçmen kuşların zorlu yolculuklarında hayatlarını kaybetmelerine yol açıyor. Sonbaharda Balkanlar, Rusya ve Orta Asya’dan Ortadoğu ve Afrika’ya göç eden milyonlarca göçmen kuş için Türkiye çok önemli bir dinlenme ve beslenme ülkesidir. KuzeyDoğa Derneği ekibimizle, Doğu Anadolu’da göçmen kuşlar için önemli sulak alanlarda 2003 yılından beri ornitolojik araştırma, doğa koruma ve ekolojik restorasyon çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu alanların en önemlileri arasında Kars’ın Kuyucuk Gölü ve Aras Nehri’nin Yukarı Çıyrıklı – Tuzluca sulak alanı var.
Bu iki alanda 2006’dan beri 181 türden yaklaşık 40 bin kuş halkaladık ve toplam 283 kuş türü tespit ettik. Yani Türkiye kuş türlerinin % 61’i. Ama Aras Nehri sulakalanları korunmuyor. Bu önemli alanlar sayesinde, KuzeyDoğa Derneği her sene Dünya Kuş Gözlem Günü Türkiye etkinliklerinde en çok kuş tür ve sayısını tespit etmektedir. Bu da, bu alanların Türkiye ve dünya çapındaki önemlerini ve etkin korunmalarının gerekliliğini bir kez daha göstermektedir.”