İTİRAF EDİYORUM: SENİ ÇOK ÖZLEDİM VE CANIM YANDI BİRAZ

Şimdi burada olsaydın… Kısacık iki cümleyle buluşsaydık… Sen otursaydın koltuğa, ben de uzansaydım dizlerine. Saçlarım senden yana… Yüzümüz karşıya baksaydı beraber… Aynı yöne belki de… Kapasaydım gözlerimi ve sen saçlarımı okşasaydın…

“N’oldu kuzum?” deseydin. Önce cevap vermeseydim. Sonra sen tekrar “canım n’oldu?” deseydin… Ben de “hiiiççç…” deseydim. “Birazcık canım yandı… Geçer biliyorum… İtiraf ediyorum, aklım takıldı biraz ona” deseydim.

“Öyle güzel öptü, öyle güzel sarıldı ki…”

“Hani hani canım yanmazdı?” deseydim…

Sen de, “olsun ya insanız biz” deseydin.

“Şimdi canım yanıyor” deseydim.

Sen de “tamam bitanem bak şimdi” diye başlayıp usul usul, canlı canlı, hayalli, süslü, allı, pullu anlatsaydın…

Ve birden canlanıverseydim… Dönseydim yüzümü senden yana… Usul usul akan yaşlarımı silseydim… Silseydin… Silseydik… Sonra otursaydık karşılıklı belki de gece 3’e kadar gözlerimiz patlayana kadar konuşsaydık… Sonra baş başa, belki yan yana, belki omuz omuza uyusaydık…

Sonra birisi aşkın tarifini yap deseydi.

Kavramları kaybetseydik. Kavramları baştan yazsaydık.

Bence aşk, bence çiçek, bence buzdolabı diye kendi kavramlarımızı baştan yaratsaydık…

Saçmalasaydık. İçmeden sarhoş olsaydık…

Sonra hüzünle başlayan gecemiz neşelenseydi.

Katıla katıla gülseydik…

Ayrı geçen günlerimizin acısını çıkarırcasına abartsaydık… Biraz şımarsaydık… Sonra güzel bir meditasyonla ya da güzel bir duayla yüreğimiz ferah uykuya dalsaydık…

Sonra uykumuzda buluşsaydık…

Sabah uyandığımızda ışıl ışıl birbirimize baksaydık…

Pırıl pırıl bir güne uyansaydık…

Sıkı sıkı sarılıp güne başlasaydık…

Ve sonra anlasaydık ki hayatımızda bir basamak daha çıkmışız…

Aşkla, sevgiyle, ümitle…

Metin ve fotoğraf: Burcu Oylan / Beyaz Kanatlar

15.07.2010, İstanbul