İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 20’nin altına düştü. Orman ve Su İşleri Bakanı ‘müsterih olunuz’ diyor. Orta ve uzun vadede yapılması gereken çok önemli altyapı çalışmaları var, ancak kısa vadede yapılabilecek tek şey günlük su tüketimini azaltmak.
Türkiye, son yılların en kurak yazını yaşıyor. Suyun yanlış kullanımı, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan ve etkilerini daha çok görmeye başladığımız kuraklık, öncelikli olarak su rezervlerimizi ‘alarm verici’ noktaya getirdi. Az ve düzensiz yağışların yanı sıra suyu bir meta olarak gören politikalar, su kaçakları, bilinçsiz su tüketimi, ormansızlaşma, yanlış tarım politikaları, gölleri besleyen nehirlerde kurulan devasa HES’ler, ‘mega’ projeler, suyu ve yaşamın devamlılığını tehdit ediyor.
Türkiye’nin pek çok yerinden kuraklık, su kaynaklarının kuruması, HES ve baraj projeleri protestoları ve su kesintileri haberleri geliyor. İstanbul’da da durum farklı değil.
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) açıkladığı verilere göre; İstanbul’un kalan su miktarı 172 milyon 643 bin metreküpe indi. Kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı ise yüzde 20’nin de altına inerek 19.87’ye kadar düştü. Bu rakamlar, 2005 yılından bu yana barajların gördüğü en düşük seviyeyi gösteriyor. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, geçtiğimiz günlerde İstanbul‘da yaşanan su problemi ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.
Susuzluk riski, Melen ve Sakarya projeleri, şebeke suyunda yaşanan koku problemi ve çözüm önerilerinin ele alındığı toplantıda, Eylül ayı itibari ile yağışların başlamaması durumunda, barajlardaki suyun tamamıyla biteceği ve İstanbul ‘un susuz kalacağı bir kez daha vurgulandı.
Toplantıda;
– Bütün havzaları, tarım alanları, orman ve beraberinde yaban hayatı yok edilen İstanbul için acil ekosistem koruma planı yapılması,
– Kuraklığa karşı alınan önlemler ve planların kamuoyuyla paylaşılması,
– Orman alanları, su havzalarını yok edecek, yer altı suyu kaynaklarını tüketecek Terkos, Darlık gibi su havzalarına büyük zararlar verecek olan 3. Köprü, 3. Havalimanı gibi rant projelerinden derhal vazgeçmesi istendi.
ÇMO ayrıca sudaki koku problemi için de, İstanbul’a verilen şebeke sularından numuneler alınarak, analize gönderdiklerini ve sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.
İstanbul’un suyu konusunda her kafadan bir ses çıktığını söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise İstanbul’da dünyanın en modern arıtma tesislerinin bulunduğunu belirterek, suda koku olduğu yönündeki şikâyetlerin kasıtlı olarak gündeme getirildiğini savundu ve kuraklık nedeniyle su kaynaklarında sadece yüzde 27’lik bir azalma olduğunu kaydetti.
Orta ve uzun vadede yapılması gereken çok önemli altyapı çalışmaları var ancak kısa vadede ve ilk etapta yapılabilecek tek şey günlük su tüketimini azaltmak, tasarruf etmek.
Fotoğraf: İsmail Şahinbaş