Doğrudan Mezdek’in yanında buldum kendimi. Beni görünce gözlerine inanamadı. Azeri Türkçesi’yle selamlaştık. Buraya ilk geldiğimde sözleştiğimiz akşam onu beklediğimi, hava karardıktan bir süre sonra saat ayarlamasını yapmayı unuttuğumdan denk gelemediğimizi ve özellikle gelmediğimi düşünme ihtimaline karşılık şimdi burada olduğumu söyledim. Şaşırdı. İnanamadı. Bunu önemsemiş olmamdan dolayı çok sevindi, böylelikle yanlış anlaşılmanın ikimizin de üzerinde bıraktığı intibadan da arınmış olduk. Önemliydi. Söz verilirse tutmak gerekliydi…