Hep ilişkiler mi çatırdar? Arkadaşlıklar mı? Dostluklar mı? Yoksa hayat mı çatırdar hep? Örneğin yerli yabancı turistin gezip dolandığı, milyon dolarlık bütçelerle uğruna kataloglar çekilen Kapadokya′nın parıldayan güzelliğinin ardında gölgede kalmış, unutulmuş bir vadi, yalnızlığından, unutulmuşluğundan sıyrılmak için gün gelir, ‘Çat’ırdamaz mı?
Elbet çatırdar… Güzel ülkemin Güzel Atlar Ülkesi Kapadokya; Rüzgârın özene bezene işlediği peribacalarıyla, trajedi kokan yeraltı şehirleriyle, bin bir zahmetle kayalara oyulmuş kiliseleri ve manastırlarıyla ve bilmem kaç milyon yıllık doğa harikası kayalarıyla parıldarken arkada keşfedilmeyi bekleyen derin bir vadi var…
Bu vadide 3 – 5 bin kadar güvercinlik vardır. 7 kilometredir. Çevresi tıpkı Kapadokya′daki gibi milyonlarca yıllık zarif volkanik kayaçlarla kaplıdır. Kayaların içleri keşişlerin barındığı manastırlarla, kiliselerle, şapellerle doludur.
Çat Vadisi’nde dolaşırken bizlere çevreyi tanıtan rehberimiz bir ara Allah günahlarımızı affetsin diye söylendi. Dedim “Neden affetsin? Ne yaptın?” “Biz buraya küçükken güvercin avlamaya gelirdik” dedi biraz soluklanıp. Sonra ekledi: “Bir avda 14 – 15 tane vurduğum olurdu. Artık burada güvercin yok.”
Dediği gibi 7 kilometrelik yürüyüş boyunca tek bir güvercine rastlamadık. Unutmadan ekleyeyim: Buranın bir adı Çat Vadisi ise, diğer adı da Güvercinliközü′dür.
Bir zamanlar Çat Kasabası’nda güvercinliği olmayana kız vermezlermiş. Yine geline verilen en kıymetli hediyeler arasında güvercinlikler bulunurmuş. Yani Çat′ın en önemli kültürel unsurlarından birisiymiş güvercinlikler.
Roma İmparatorluğu zamanından kalmış bu kültür mirası. Zaman içinde biraz değişse de, 1700’lü yıllardan bu yana aynen kalmış. Kolayca oyulabilen volkanik kayalara 5 – 10 m2 büyüklüğünde güvercinlikler yapılırmış. En küçük güvercinlik 100 güvercin alabilirmiş. Güvercinlikler yüksek yerlere yapılırmış, kenarları da yumurta akları ve alçıyla sıvanırmış ki insanlar ve yabani hayvanlar erişemesin.
Güvercinlerin bu kadar korunmasının nedeni ise; güvercin gübrelerinin bölgede bulunan bağların verimini çok arttırmasıymış. Güvercinlerin dikkatini çekmek için güvercinlikler çeşitli bitki köklerinden elde edilen boyalarla süslenirmiş.
Süslemelerde dinsel öğeler yer aldığı gibi, bölgedeki sosyal yaşama dair motifler de yer alırmış. Anlaşılan o ki; güvercinlik deyip geçmemek lazım. Romalılardan günümüze uzanan bir kültür yolculuğu aslında. Şimdilerde vadi binlerce güvercinlikle kaplı.
Ama güvercin yok! Avcılar güvercinlerin sayısını azalttığı gibi, yapay gübre de güvercin gübresine olan talebi azaltmış… Azalan sadece güvercinler mi? İlgide yok denecek kadar az.
Yazı: Ramazan Bedük, fotoğraflar: Aznavur Sanat Fotoğrafçıları
Proje: Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti, Çat Belediyesi ve Aznavur Sanat. Kapadokya’nın görkemli güzelliğinin ardında unutulmuş bir vadi olan Çat Vadisi’ni tanıtmak ve onu bu unutulmuşluktan kurtarmak.