Fesleğen ya da Reyhan (Ocimum Basilicum)

Radyasyon günümüzde adeta bir parçamız haline geldi. Ozon tabakasının delinmesiyle birlikte aşırı bir şekilde almaya başladığımız güneş kaynaklı doğal radyasyondan tutun da, nükleer kazaların açığa çıkardığı radyoaktif kirlenmelere ve elektrikli ev aletlerine kadar her yerde karşımıza çıkıyor ama hemen panik yapmayın çünkü mucizevî bitki fesleğen ya da reyhan var. Yani çaresiz değiliz.

Fesleğende bulunan ve flavonoid olarak adlandırılan aktif bileşenlerin, hücresel düzeyde benzersiz bir dizi koruma sağladığı biliniyor. ‘Orientin’ ve ‘vicenin’ adlı iki suda çözünür flavonoid ise bilim adamlarının ve araştırmacıların özel olarak ilgisini çekiyor. İnsan beyaz kan hücreleri üzerinde yapılan çalışmalarda fesleğende bulunan bu bileşenlerin, hücreleri ve kromozomları radyasyon ve oksijen kaynaklı hasarlardan koruduğu belirlendi.

Journal of Advanced Pharmacy Education & Research Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmanın sonuçları da, fesleğende bulunan etanol ekstraktının, standart antioksidanlardan daha fazla antioksidan aktiviteye sahip olduğunu gösteriyor.
Buna ek olarak, fesleğenin, istenmeyen bakterilerin çoğalmasına karşı koruma sağladığı da gündemde. Fesleğenin bu anti-bakteriyel özelliklerinin eşsiz flavonoidlerden değil, bunun yerine ‘estragole’, ‘linalol’, ‘sineol’, ‘eugenol’, ‘sabinen’, ‘mirsen’ ve ‘limonen’ gibi uçucu yağ içeriğinden kaynaklandığı biliniyor.

Laboratuar çalışmalarında fesleğenin; Listeria Monocytogenes, Staphylococcus Aureus, Escherichia Coli O157: H7, Yersinia Enterocolitica ve Pseudomonas Aeruginosa gibi pek çok bakterinin gelişim ve çoğalmasını önlediği kanıtlandı. Mikrobiyoloji Yöntemleri Dergisi’nin 2003 yılı Temmuz sayısında yayınlanan bir çalışmada, fesleğen yapraklarından elde edilen uçucu yağların, yüksek antibiyotik direnci bulunan Staphylococcus, Enterococcus ve Pseudomonas türü patojen bakteri şuşlarını inhibe (bloke) ettiğini gösteren bulgular aktarılmıştır.

Gıda Mikrobiyolojisi Dergisi’nin Şubat 2004 sayısında yayınlanan çalışmalar ise, sadece% 1 gibi çok düşük konsantrasyonda fesleğen veya kekik uçucu yağları içeren çözelti için bırakılan ve bağırsaklarda çok ciddi hasarlara yol açan Diareden (ishal) sorumlu Shigella bakterilerinin yok olduğunu (öldüğünü) göstermektedir. Anti-yaşlanma (anti-aging) ve cilt nemlendirici yetenekleri vardır. İnsülin seviyesini düzenler, stresi azaltır, kortizol ve trigliserid seviyesini düşürür. Aynı zamanda detoks etkisi ile karaciğeri temizler. Vücudunuzun yani organizmanın zor koşullara uyumunu sağlayan çok önemli bir ajandır.

İngiltere Manchester’de yapılan ‘İngiltere Eczacılık Konferansı/ British Pharmaceutical Conference’de sunulan bir araştırmada, fesleğenin yaşlanmanın zararlı etkilerini önlemeye yardımcı olduğu belirtildi. Fesleğen ekstraktının zararlı molekülleri öldürdüğü; kalp, karaciğer ve beyinde hasara yol açan serbest radikalleri etkisiz kıldığı belgelendi.

Royal Pharmaceutical Society/Kraliyet Eczacılık Kurumu’nun yıllık konferansına sunulan bir başka çalışmada da, fesleğen özlerinin, iltihap ve şişlikleri 24 saat içerisinde yüzde 73’lere varan oranda azalttığı gösterilmiştir.

Sözün kısası fesleğen ya da reyhan; AVM’lere, resmi dairelere, özel kuruluşlara ya da akla gelebilecek neredeyse her bir yere girerken radyasyonla tarandığımız; bilgisayarlardan, cep telefonlarından sürekli radyasyon emdiğimiz; elektrikli ve elektronik aletlerden radyasyon bombardımanına tutulduğumuz; MR, röntgen, tomografi gibi aletlerle radyasyona bulandığımız günümüzde bulunmaz bir Hint kumaşı.

Nasıl tüketmeli?

Kahvaltılarınızda ya da herhangi bir öğündeki yemeğinizde birkaç tutam fesleğeni çiğ olarak ve afiyetle tüketebilir, mucizevî bitkisel terapiden yararlanabilirsiniz.

Yeşim Köktürk