Evvelce, askeri yardım çerçevesinde Rus Hükümeti’nden alınan Yzb. Necati ve Yzb. Reşat beylerin komutasında ki 1 ve 2 borda numaralı küçük gambotlarımız da aynı limanda tamir için bulunmaktadır. Bu iki subayımızın teknelerinin tamiri dışında ki gizli görevleri ise Enosis gemisini ve içinde bulunduğu söylenen hazineyi ele geçirmekti.
Onarımı biten iki teknenin limandan ayrılması gerekiyordu. Ancak, Enosis’in hareket tarihi konusunda hiç bir bilgi alınamamıştı. Mecburen limandan çıkan iki gambotumuz, 11 mil güneydoğuda bulunan Gelincik Limanı önlerinde seyir halindeyken 2 numaralı gambotun güvertesinden aniden koyu renk dumanlar yükselmeye başladı. Bu iki yüzbaşının planladığı bir oyundu. Gemide bir arıza sonucu yangın çıktığı izlenimi verilerek, 1 numara, 2 numarayı yedekledi ve Gelincik Limanı’na çekti. 2 numara sözde tamir edilirken Yzb. Necati Bey kıyafet değiştirip Novosiski Limanı’na giderek, burada denizcilerin gittiği meyhanelerde Enosis ile ilgili bilgi almaya çalıştı. Sarhoş gemicilerle kurduğu ahbaplık sonucu Enosis’in 25 Nisan 1922 günü hareket edeceğini öğrendi.
Gün batarken Enosis limandan çıktı ve rotasında seyre başladı. Geminin uluslararası sulara çıkmasını bekleyen iki gambotumuzun ışıldak ile yaptığı “ dur” ikazına uymayan Enosis’in süvarisi hemen önünde patlayan top mermisini görünce makinelere stop emrini verdi.
Derhal, 5 denizcimiz Enosis’e çıkarak kumandayı ele aldılar ve gambotlarımızın refakatinde rotayı Tranzon’a çevirdiler. Bu sırada Karadeniz, Karadenizliğini göstermiş ve şiddetli bir fırtına patlamıştı. Enosis’te ki yolcu ve mürettebat fırtınayı memnuniyetle karşıladılar. Çünkü bu iki küçük gemi böyle bir fırtınaya dayanamazdı.
Gerçekten de koca dalgaların dövdüğü gemilerimiz zor şartlarda seyirlerini sürdürürken 2 numaranım şaftı bir anda kırılıverdi. Oluk oluk deniz suyu gemiye dolmaya başladı. Gerçekten büyük bir tehlike söz konusuydu. Gemi her an batabilirdi. Bu sırada üstün cesaret örneği gösteren bir er fırtınalı havada azgın sulara dalarak kırılan şaftı yuvasından içeriye itti. Böylece, gemiye dolan su kesilmiş oldu.
— Devamı üç vakte kadar