Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde devam eden ‘Düşünen Tohum, Konuşan Toprak: Cumhuriyet’in Köy Enstitüleri 1940 – 1954’ sergisi kapsamında 23 Haziran Cumartesi düzenlenen ‘Tonguç’la Taş Taşımak’ paneli yoğun ilgi gördü.
Ankara merkezli İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı işbirliğiyle hazırlanan sergi kapsamında düzenlenen etkinliklere katılan vakfın kurucusu ve İsmail Hakkı Tonguç’un oğlu Engin Tonguç (84) panel öncesi katılımcılarla sergiyi gezdi, ardından 26 Haziran’da düzenlenen özel basın gezisi ve sohbetinde babasıyla ve Köy Enstitüleri’yle ilgili değerli ve çarpıcı anılarını paylaştı.
Köy Enstitüleri’nin, Cumhuriyet’in Türkiye’ye getirmek istediği toplum düzeninin küçük bir modeli olduğunu belirten Engin Tonguç, “Eğer o dönemlerde Türkiye’nin % 80’i köy olmasaydı, bu model ‘Köy Enstitüleri’ olarak değil, belki de ‘Kent Enstitüleri’ olarak anılırdı. Burada amaç sadece köylüyü okutmak değil, Cumhuriyet’in insanını yetiştirmek, Cumhuriyet vatandaşı olma bilincini geliştirmekti” dedi. Tonguç, bir toprak ağasının Köy Enstitüleri’ni şikâyet ederken “Burada yetişen çocuklardan her biri kendini Atatürk zannediyor” dediğini aktarırken, eğitimin tek başına gücünün sınırlı olduğunun altını çizdi.
Mart 2007’den bu yana araştırmacılara sağladığı olanaklar, düzenlediği bilimsel etkinlikler, yayımladığı kitaplar, kataloglar ve açtığı sergilerle İstanbul’un Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine yeni ışıklar tutan İstanbul Araştırmaları Enstitüsü sergi salonunda yer alan ‘Düşünen Tohum, Konuşan Toprak: Cumhuriyet’in Köy Enstitüleri 1940 – 1954’ sergisi 27 Ekim’e kadar ücretsiz olarak ziyarete açık kalacak. Cumhuriyet’in devraldığı Osmanlı mirasına ve Cumhuriyet’in inşasına farklı bir bakış getiren sergiye eşlik eden iki ciltlik kapsamlı katalog kitabı Köy Enstitüleri araştırmalarında yararlanılacak değerli bir başvuru kaynağı niteliğinde.