Yeni ülkeler bulmak ve bulunan bu yerlerle çeşitli ticari ve askeri ilişkiler kurmak, daha uzaklara gidebilmek için daha büyük gemiler inşa etmek, kürek, yelken, buhar derken çağımızın atom enerjisiyle çalışan makinelerini yapmak için binlerce yıl geçmesi gerekti. Devletler bu değişim ve gelişim süreçlerini sergilemek için müzeler oluşturdular, deniz ve tarih meraklılarına açtılar.
Her gittiğim ülkede fırsat buldukça deniz müzelerini ziyaret ederim. Bazıları gerçekten çok güzel. Kimi sergiledikleri eserlerle, kimi ise modern binalarıyla ön plana çıkmış. Ama kim ne derse desin İstanbul, Beşiktaş’ta bulunan ve belki de yüzlerce kez ziyaret ettiğim Deniz Müzesi’nin bende bıraktığı duyguyu hiç bir yerde yaşamadım.
Bir kere müze binasında girdiğinde mistik bir âleme gelmiş gibi oluyor insan. Sanki Barbaros sizi merdiven başında karşılıyor. Bir salonda Dumlupınar Şehitleri, bir diğer salonda Refah Şehitleri, peşinden Kıbrıs, derken atalarımızın huzurunda kendinize çeki düzen vermek ihtiyacı hissediyorsunuz.
Diğer ülkelerin müzelerine baktığınızda çoğu replika eserler. Gerçek denizcilikten, savaş aletlerinden ve denizlerde hayatlarını yitirenlerden pek bir havadis yok. Geçenlerde gittiğim Barselona’da da deniz müzesini ziyaret ettim. Geniş bir meydan, meydana adını veren yüksek bir sütun üzerinde ünlü İspanyol denizcisi Colomb’un heykeli. Meydanın bir köşesinde deniz müzesi. Eserlerin çok azı gerçek tarih içeriyor. Bir Colomb’un heykeline baktım, bir de müzeye. Colomb bile sırtını dönmüş, müzeyi görmemek için gözünü uzak denizlere dikmiş. Gel de Beşiktaş Deniz Müzesi’ni arama.
Türkiye de dört adet deniz ve denizcilikle ilgili müze var. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Beşiktaş Deniz Müzesi, Haliç kıyısında Sütlüce’de Koç Müzesi, Bodrum Kalesi içinde bulunan Arkeoloji Müzesi, İstanbul Kocamustafapaşa’da bulunan ve 350’den fazla balık türünün sergilendiği Balık Müzesi.
Her bir yanı denizlerle çevrili ülkemiz için elbette yeterli değil. Beşiktaş Deniz Müzesi’nin depolarında yersizlikten sergilenemeyen bir çok eser var. Deniz müzelerinin sayılarının arttırılması, Anadolu’ya yayılması isabetli bir karar olur.
Gelin, bir hafta sonu alın çocuklarınızı Beşiktaş Deniz Müzesi’nden başlayarak dolaşın müzeleri. Sevdirin onlara denizi, denizciliği.