CANNES (FRENCH RİVİERA)

Cannes, Fransa’nın güney sahilinde yer alan Fransız Rivierası’nın en ünlü şehirlerinden birisi. Her ne kadar Cote d’Azur Bölgesi içerisinde bulunan birçok şehri isim olarak bilsek te Cannes, film festivali dolayısıyla dünyaca ünlü birçok film yönetmeni ve oyuncusunun da ziyaret ettiği bir yer olduğu için, diğerlerinden ayrılmakta.

Bu sene 66.’sı düzenlenen Cannes Film Festivali’nin tarihi 1945’lere kadar gidiyor. İlk festival 1945’te Auguste ve Lumiere tarafından düzenlenmek istenmiş ancak araya 2. Dünya Savaşı girince ertelenmek zorunda kalmış. İlk festival ancak bir yıl sonra Casino de Cannes’te düzenlenmiş. Günümüze kadar da, bir kez politik karışıklık yüzünden 1968’de, bir kez de protesto amaçlı bir saldırının odağı olduğu için 1975’te düzenlenememiş. Ancak bu yılların dışında film endüstrisinin en önemli sayılan festivallerinden birisi haline gelmiş. Cannes, 1950 yılında düzenlenen festivalde Kirk Dougles, Sophia Loren, Grace Kelly, Brigitte Bardot, Cary Grant, Romy Schneider, Alain Delon, Gina Lollobrigida gibi döneminin en ünlü starlarını ağırlayınca biranda dünyanın en popüler festival merkezlerinden biri olmuş.

Bugün ise dünyanın dört bir yanından gelen film endüstrisinde çalışan ya da bu işe gönül vermek isteyen herkese kucak açan bir yer. Hatta keşfedilmeyi bekleyen ve Cannes Sahil Yolu’nda bir aşağı bir yukarı yürüyen potansiyel manken / star adaylarını da görmek mümkün.

Bu sene 26 Mayıs’ta yapılan ödül töreninden sadece 3 gün önce orada olmak ve oranın havasını koklamak çok güzeldi. Ve biz oradayken hava oldukça sıcak ve güneşliydi. Tören esnasında yağan yağmuru düşündükçe.

Her yerde profesyonel kameralar ve basın muhabirleri vardı. Elimizde büyük lens fotoğraf makineleri olduğu için biz de birkaç yerde paparazzi muamelesi gördük. Ancak çok sonra sahil kenarlarındaki otellerin önlerinde yerleşmiş olan paparazzileri görünce buna anlam verebildim.

Festival binası ve bir o kadar ünlü olan kırmızı halının olduğu sokak upuzun sahil kenarında bir cadde. Sol tarafta çok ünlü butik ve oteller, deniz kenarında ise ‘beach club’lar var.

Festival filmlerini seyretmek haricinde sokakta da birçok performans vardı. Örneğin bir yerde sokak dansçıları dans ederken, bir başka köşede bir orkestra ile şarkıcı ya da bidonlar ve tencerelerden müzik yapan birine rastlamak mümkündü. Bir de tabii bir ünlü ile her an karşılaşabilmek de olası, bir ara Roberto Cavalli mağazası önü burnunu cama dayamış onlarca insanla dolunca içeride Uma Thurman’ın olduğu söylendi. Ben göremedim ama insanları seyretmek oldukça keyifliydi.

2013 Cannes Film Festivali ödüllerini kimler aldı diye merak ederseniz tam liste:

Altın Palmiye: Blue Is the Warmest Colour (Abdellatif Kechiche)

Jüri Büyük Ödülü: Inside Llewyn Davis (Joel & Ethan Coen)

En İyi Yönetmen: Amat Escalante – Heli

En İyi Erkek Oyuncu: Bruce Dern – Nebraska

En İyi Kadın Oyuncu: BereniceBejo – The Past

En İyi Senaryo: A Touch of Sin – ZhangkeJia

Jüri Ödülü: Like Father, Like Son (HirokazuKoreeda)

Altın Kamera: IloIlo (Anthony Chen)

En İyi Kısa Film: Safe (Byoung-gon Moon)

Film festivali zamanı olmasa bile Cannes zengin bir sayfiye şehri, yapılarından, sokaklarından, denizinden zevk alabileceğiniz bir yer.

Metin ve fotoğraflar: Banu Demir

11.06.2013