Toprak ve ağaç gövdesini anımsatan rengiyle ormanları ve dağları anımsatan, masum bakışlı ve sevimli boz ayının Anadolu için özel bir anlamı var. Zira coğrafyamızın yaşayan en büyük memeli hayvan türü olarak biliniyor.
Anadolu coğrafyasının sıklıkla dağlarında yaşadığı bilinen bu en büyük hayvan türünü betimlemek için masum ve sevimli sıfatlarını kullanmak muhtemelen pek çoklarımız için mantık dışı olmalı. Zira ayılar çoğunlukla vahşi ve saldırgan olarak kazındı bilinç altımıza. Ama işin aslı boz ayı bilim dünyasında son derece ürkek olan ve doğada özellikle insanoğlu ile karşılaşmamaya özen gösteren, varlığı tehdit edilmediği ve kışkırtılmadığı sürece insanlardan uzak duran bir canlı türü olarak biliniyor.
Elbette insanoğlunun kibrinin bir sonucu olarak doğaya hükmetme, hükmetmeye uğruna da doğadaki canlıların soyunu yok etme hırsı boz ayıların neslini de tehdit altına sokuyor. Kaçak avlanmaların doğal bir sonucu olarak günümüzde boz ayıların sayısı geçmiş yüzyıllara kıyasla büyük ölçüde azalmış durumda…
Belki bu boz ayı da ürkek bakışlarının ardında doğada özgür bir yaşam sürmek varken, insanoğlunun zevkleri uğruna sebepsiz yere öldürülen geçmiş neslinin hüznünü taşıyordur.
Bu durumda tekrar düşünmeli. Vahşi olarak tanınan boz ayı mı daha vahşi yoksa onu vahşi olarak tanıtan insanoğlu mu?