Batı Antalya olarak isimlendirilen Sıçan Adası’nın bulunduğu alandan, Mavikent’e kadar dünyada eşine az rastlanır bir doğa bulunuyor. Öylesine bir güzellik ki, mavi ile yeşil ve zaman zaman Türk mavisine dönen bu kıyılarda renkler çıldırtır misafirlerini. İşte o yüzdendir ki bu büyülü sahildedir dünyanın en güzel antik kentleri. Bu alanın büyük çoğunluğu Olympos Beydağları Milli Parkı’nın sınırları içerisinde bulunuyor. Yani kâğıt üzerinde olsa da koruma altında.
Adrasan, Antalya’nın Kumluca ilçesi sınırları içerisinde Akdeniz’in en güzel koylarından ve yerleşimlerinden biri. Ancak günümüz haritalarına baktığınız zaman Antalya’nın Kumluca İlçesi sınırlarında böyle bir yer.
Adrasan ismi büyük olasılıkla Luvi kökenli ve ‘Ana Tanrıça Ülkesi’ anlamına geliyor. Yani nereden bakarsanız 4 bin yıllık bir isim. 1655 yılında bölgeyi ziyaret eden Evliya Çelebi ‘Ve aşağıda varoş cümle toprak örtülü evlerdir mahalledir. Camii ve hamamı ve haneleri vardır. Ve bunun dahi limonu turuncu çoktur. Ve bağ ve bahçesinde nihayet yoktur’ diye bahsetmiştir. Adrasan, asırlardır taşıdığı ismi 1960’lı yıllarda Çavuşköy olarak değiştirilse de, 3 bin kişilik bu belde de hiç kimse bu yeni ismi benimsememiş ve kullanmıyor.
Akdeniz ve Ege sahillerimizin pek çok kıyı kasabasında turizm yapılmakta. Hatta tüm sahilin tamamına yakınında turizm işletmeleri bulunmakta. Ama çok azında geleneksel yaşam, turizm birlikte yaşanmakta. İşte Adrasan, böyle bir mutlu yaşam beldesi. Antalya’ya 90 km mesafede bulunan Adrasan, ana karayoluna 11 km mesafede bulunması dezavantaj gibi gözükse de doğallığını kaybetmemesi açısından avantaj olmuş.
Adrasan Ovası, antik dönemlerde de yoğun bir şekilde iskân edilmiş. Pek çok kalıntı günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Hemen beldenin yakınlarında bulunan Asartaş Tepesi, Baldıranlı Tepe, Samadın Tepesi ayakta duran antik alanlar. Belde içinde yer alan Kızkalesi Tepesi ve Çakmak Mahallesi Bizans Kalesi de günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Fakat hiç bir antik alanın gezilme şansı yok. Çünkü bu alanların ne yol tabelaları var, ne de yolları.
Bu yazıda bulunan tüm bilgiler; benimde içinde çalışmış bulunduğum bir rehber kitaptan. Olympos Çıralı, Adrasan isimli bu rehber kitabın yazarları; Prof. Dr. Mustafa Adak ve Celal Güzelyürek.
Adrasan’a mutlaka uğrayın. Hatta bir tatilinizi burada geçirin. Ama aşağıda belirttiğim tüm olayları mutlaka yaşayın. En önemli olan 1800 metrelik koy sizi etkileyecektir. Ama bundan da önemlisi Suluada gerçek bir cennet. Burayı görmeden ölmeyin. Adrasan’ın sırtı Markiz Dağı’ndan gün doğumunu seyredin. Her hafta Pazar günleri kurulan Adrasan Pazarı’nı mutlaka gezin. Bu pazarı gezerken Toroslardan gelen kar ile lezzetlenen limonatadan mutlaka için. Ceneviz ve Sazak koylarına giden tekne turlarına katılın. Ve Adrasan’dan, Gelidonya Feneri’ne giden patika yolu mutlaka yürüyün. Dere kenarında hizmet veren lokantalarda suyun üzerinde yemek yiyin.
Adrasan ziyaretinizde konaklama ve rehberlik için sevgili büyüğüm Aziz Altıntaş’tan yardım alabilirsiniz. Cep telefonu (538) 605 99 27. Ayrıca bölgede çok sayıda küçük otel mevcut. Ekolojik ve dingin bir tatil arzu ederseniz Adrasan yakınlarında bulunan Havasu Kamping tam size göre…
Metin ve fotoğraflar: İsmail Şahinbaş
25.04.2016