Yaşananların doğa için tam anlamıyla bir kıyım olduğunu belirten Aksu Vadisi Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Yakup Kaplan “HES için inşa edilen tünellerden çıkan on binlerce ton moloz dere yatağına döküldü. Bu molozla önce dere yatağında herkesin ortak kullanımındaki ceviz, meyve ağaçları, meralar ve canlı yaşamı son buldu. Bunu kırmızı benekli alabalıkların ve su samurlarının ölümü izledi. Yasadışı yürüyen bu inşaatlar bitmedikçe sıra diğer canlılara ve bize gelecek. Santraller bittiğinde suyumuz yatağından akmak yerine kilometrelerce uzunluğundaki tünellerle başka yerlere taşınacak. Bu da buradaki insan yaşamıyla birlikte boz ayıdan vaşağa, yaban horozundan dağ keçisine diğer tüm canlıların da yok olması anlamına geliyor” dedi.
Bu durumun bölge halkı için kabul edilemez olduğunun da altını çizen Kaplan “Şu anda bu inşaatlar yasalarla korunan bir alanda yapılıyor. HES inşaatlarına karşı verdiğimiz hukuki mücadelemiz devam ediyor. Yasalara rağmen inşasına izin verilen HES inşaatlarının derhal durması için hukuki mücadelenin sonuçlanmasını bekliyoruz ve Çevre ve Orman Bakanlığı’nı dereleri satmak yerine asli görevini yapmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Doğa Derneği Başkanı Güven Eken ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları yasalarla koruma altındadır. İlgili yönetmeliğin onüçüncü maddesi açıkça şunu ifade ediyor: ‘Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında, yönetim ve gelişme planlarında yer alan faaliyetler ve yapılaşmalar dışındaki faaliyetler ve yapılaşmalara izin verilemez, ekosistem bozulamaz’. Buna rağmen, Çevre ve Orman Bakanlığı Çoruh Aksu Vadisi’ndeki yıkımı görmezden geliyor. Gerekçe olarak ise, HES inşaatının bölge doğasına etki etmeyeceğini iddia eden bilimsellikten uzak raporları gösteriyor. Dağların dinamitlendiği, derelerin molozla kaplandığı ve suyunun çekildiği bir ortamda sahte raporların arkasına daha ne kadar saklanabilirsiniz? Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Çoruh Aksu Deresi’ne ve diğer tüm derelere ve doğal alanlara karşı işlediği suçlar, artık bardağı taşırmıştır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de Çevre ve Orman Bakanlığı eliyle yürütülen dere soykırımına son vermesini umut ediyoruz.”