Kanatlandım Uçuyorum

Eskiden uçakla seyahat etmek, sinema filmlerinden izlenilen bir sahne ya da cebi dolgun şahsiyetler için geçerli bir araç olurken, günümüzde daha toplumsal bir seyir âlemi haline geldi. Bu aralar mecburen zamandan kazanmak için seyahatlerimde de tercih etmek durumunda kaldığım için biraz anlar oldum. Bu nedenle işinize yarayabileceğini düşündüğüm bazı püf noktalarından bahsetmek istiyorum.

Bazen uçmak insanda korku ve heyecana neden olmaktadır. Uçak yolculuğu dünyadaki en güvenilir seyahat yöntemlerindendir. Bu nedenle KORKMAYIN! Uçağı muhtemelen işinde deneyimli önemli bir pilot kullanıyordur ve ayaklarınızı karaya bastıracaktır. En azından onunda aynı uçakta olduğunuzu düşünmek içinizi rahatlatır. Madagaskar animasyon filmini izleyenler bilir. Uçağın kontrolü birçok izleyiciyi kahkaha krizine sokan penguenlerdedir. Fakat onlar bile uçağı hiçbir can kaybına uğratmadan indirmektedir. Bu nedenle içiniz rahat olsun ve bulutların keyfini çıkarın.



İlk olarak uçakla bir yere gidiyorum diyince hala ‘‘ooooo uçakla mı gidiyorsun? ”, diye bir tavırla karşılaşabilirsiniz. Kibre kapılmayayım diye düşünmeyin, hemen kapılın. Verdiğiniz paranın hakkını öncelikle alın. Omuzlarınızı kaldırın, derin bir nefes alıp, şen bir kahkaha patlatın…

Seyahat etmek istediğiniz yerden eminseniz ve zamanını da az çok kestiriyorsanız, biletinizi erken rezervasyon yapmanız siz ve cüzdanınız açısından yararlı olacaktır. Her uçak firmasının kendine ait bir internet sitesi bulunmakta. Bunların isimlerini arama motorlarından araştırıp sayfalarına girebilirsiniz. Hayır, ben direk bileti yerinden almak ya da telefonla satın almak istiyorum derseniz size şöyle bir uyarım olacak; Birçok hava yolu firması internet üzerinden alınan biletlerle diğer yöntemler arasında bazen fiyat farkı koyabilmekteler. Ayrıca iptal ya da erteleme seçenekleri internetten daha kolay olmakta. Küçük miktarda dahi olsa daha ucuza uçmak isterseniz internetten rezervasyon ya da direkt alım yapabilirsiniz. Alacağınız biletin aktarma içerip içermediğini ve saatlerini iyi kontrol ederek alın. Aksi halde hava alanında kök salabilirsiniz. Uçuşun bir gün öncesinden oturacağınız yeri internetten ayıra bilirsiniz. Ya da hava alanında bu işleminizi yaparsınız.

Bileti aldıktan sonra ikinci adıma geçebiliriz. İkinci adım olarak gideceğiniz yere götürmek istediğiniz eşyaları hazırlamak olacaktır. Yanınıza gerçekten ihtiyacınız olabilecek ve giyineceğiniz eşyalarınızı almaya gayret edin. Hava alanında bavullarınız tartılırken bagajınızın fazla ağırlığı için para istendiğinde renginiz atmasın. Bu para, kilo başına alındığından sıkıntıdan kendi kilonuzu kaybedebilirsiniz. Baştan hazırlıklı olun ve yanınıza sadece önemli eşyaları almaya gayret edin. Bayanlar seyahat hazırlığında daha telaşlıdır. Sabah ne giymeliyim, ya yemekte, aa birde akşam var tabii. Ama hava sıcaklığı düşerse ve üşürsem dur şu hırkayı da alayım, şu kazak, etek, şapka derken birazcık bavul kapağı kapanmamakta size direnebilir. Bavulunuzun sağlamlığına güveniyorsanız benim de arada sırada yaptığım gibi son eşyanızı yerleştirip, içinde kırılacak ya da krem tarzı akıcı olabilecek bir şeyler yoksa üzerine yavaşça çıkıp, zıplamak… Ama abartmamak koşuluyla. Eşyalarınızı bavula belli bir düzene göre yerleştirmeye gayret edin. Metalik eşyalarınızı bir yere koyun ve kıyafetlerinizi de bavul kapağı açıldığında firar edercesine dışarı fırlamayacakları şekilde yerleştirin. Aksi halde hava alnında açılması istenirse, etrafı pazar alanına çevirebilirsiniz. İlaç kullanıyorsanız mutlaka yanınıza almayı unutmayın. Hava alanında aramalar sırasında bu söylediklerim sizlere yardımcı olacaktır.
 

Evet, artık bavulu da hazırladık. Şimdi yavaş yavaş hava alanına doğru yola çıkabiliriz. Yani üçüncü adımımızı atabiliriz. Evden ayrılırken kapıyı kilitlemeyi, ocağı söndürmeyi, … Unutmayalım. Sonra yol boyunca acaba şunu da kapattım mı, off bu da açık mı kaldı, yaa şunları da unuttum dememek ve panik atak geçirmemek için son bir kez her şeyi kontrol edip evden ayrılın.

Hava alanlarına belediyelerin tahsis etmiş oldukları otobüsler bulunmakta. Bunların fiyatları da cep yakmayan cinstendir. Bulunduğunuz şehirde metro varsa size kolaylık sağlayabilir. Havaş ya da özel şirketlerin sağladığı hava alanına ulaşım araçlarıyla da gidebilirsiniz. Ya da benim param var ne sıkıntı çekeceğim diyorsanız taksiyle ya da kendi aracınızı da tercih edebilirsiniz. Eğer kendi aracınızı tercih ederseniz iş biraz değişiyor tabi. Onu park etmeniz ve dönüşte de geri almak için cebinize elinizi sokmanız gerekebilir. Hava alanındaki park ücretleri pahalıdır. Bunu göz önünde bulundurmak en iyisi. Hava alanına uçağın kalkışından en az 3 saat önce yola koyulun. Uçak kalkmadan 1-1,5 saat öncesinden hava alanında olursanız uçağı kaçırma olasılığınız olmaz. Aksi halde panik olur, kalbinizin fırladığını hissederek koştur koştur uçağa gitmek zorunda〠浣〠瑰㸢ﱂﱴﱧ潤慬琿洿欠棢攠政汫ⱥ欠棢㬲6tContentID

￰tCategoryID 
￰ClassID￶￿㿿Priority
￰Header￶￿㿿Spot￶￿㿿SpotImage ￶￿㿿SpotFlash ￶￿㿿SpotVideo ￶￿㿿SpotMusic ￶￿㿿Content￶￿㿿MemberOnly
￱Labels￶￿㿿PostFile￶￿㿿PostTarget
￶￿㿿CreateDate
]CreateUser

￰EditDate]EditUser
￰StartDate ]EndDate]tSiteID
￰tLanguageID 
￰Approval￱R1￶￿㿿R2￶￿㿿R3￶￿㿿R4￶￿㿿R5￶￿㿿R6￶￿㿿R7￶￿㿿R8￶￿㿿R9￶￿㿿R10￶￿㿿R11￶￿㿿R12￶￿㿿R13￶￿㿿R14￶￿㿿R15￶￿㿿R16￶￿㿿R17￶￿㿿R18￶￿㿿R19￶￿㿿R20￶￿㿿R21￶￿㿿R22￶￿㿿R23￶￿㿿R24￶￿㿿R25 kalırsınız.

Hava alanı için tercih ettiğiniz araca bindikten sonra yanınızda yolculuk boyunca sıkılmayacağınız kitap, voltmen, vb. şeyler bulundurursanız zaman daha hızlı geçer. Ya ne gereği var diyorsanız, bir kez daha düşünün. Çünkü hava alnına gidiş bazen gitmek istediğiniz şehre uçakla gitmekten daha uzun sürebiliyor. Ama sizde insanları izlemek istiyor ve şehirden çıkarken duygusala bağlanmayı seviyorsanız iş başka.

Evet, işte büyük an. Dördüncü adım. Hava alanını ve kapıdan giriş. İçerken öyle elinizi kolunuzu sallayarak hava alanına dalınamıyor. Önce tehlikesiz olduğunuzu kanıtlamanız yani aranmanız gerekiyor. Aramalar sırasında yanınızda taşımanıza izin verilmeyen malzemeler vardır. Bunlar çoğunlukla yanıcı, patlayıcı, kesici aletlerdir. Üzerinizdeki metalik eşyaları bir kaba valizlerinizi arama bandına koyarsınız. Kemer, mont vb. eşyalarınızı da çıkarmanız söylenir. Bu nedenle arama işleminizin uzun sürmesini istemiyorsanız üzerinizde metal eşyaları daha hava alanına gitmeden çıkarın ya da takmamaya çalışın. Ogün saçlarınızın şekliyle ilgilenmeden şapkayla kurtarırım diye düşünüp şapka takmışsanız. Bir uyarı: Arama esnasında çoğunlukla şapkalarda çıkartılır. Saçlarınızın isyankâr hali bir anda gözler önüne serilebilir. Bu nedenle yinede siz evden çıkmadan en azından tarayın. Hava alanına erken gelmişseniz kemerinizi ve çıkardığınız diğer eşyaları yeniden takıp takıştırabilirsiniz. Aksi halde kemeriniz ya elde ya da yılan gibi belinizden sarkarken, elinizde diğer eşyalar, tabi siz koşarken bazıları da düşüyor… Sizi bu halde gördüklerin de dahi korkmayın, sapık olarak nitelendirmezler. Uçağa yetişmeye çalışan bir yolcu olduğunuz anlaşılır. Fakat yinede hoş bir görüntü olmayacağını tahmin edersiniz.

Bagajınızın üzerinde mutlaka adınız ve adresiniz yazılı olsun. Sizin onu kolaylıkla tanıyabileceğiniz bir işaret koyun. Aksi halde kendinizi bir başkasının valizini taşırken ve o kişiyi de arkanızdan koşarken görebilirsiniz. Her ne kadar pardon deseniz de yinede bir sinir ifadesiyle karşılaşabilirsiniz. Ayrıca bavulunuzu çok pahalı olmamasına dikkat edin. Kırılacak bir şeylerde koymayın. Çünkü uçağa yerleştirilirlerken diğer bavulların altında kalıp ezilebilir ya da kargo bölümüne havada bir takla atarak gönderilebilir. ‘Şu uçan şeyde ne? Bir kuş mu, hayır bir Süpermen mi, hayır olamaz benim bavul’ bu sözleri zamanında söylediğim için sizleri de bu konuda uyarıyım dedim. Ayrıca bagajınızı yanınızdan ayırmayın. Hava alanında bulunan sahipsiz bagajlar anında polis tarafından imha edilir. Kim olursa olsun vereceği bir bagajı da yanınızda uçağa sokmayın. Hayatınızı tehlikeye atmakla kalmaz sizi suçlu durumuna düşürebilir de.
 

Biletinizi aldığınız hava yolu şirketinin bölümünden onaylatıp, koltuğunuzu seçebilirsiniz. Pencere kenarları, uçağın orta ya da ön bölümleri ve acil çıkış kapılarının olduğu koltukların koridor kısımları çoğunlukla tercih edilmektedir. Daha sonra ikinci arama kapısından geçelim, yani uçağınıza yakın olan kapıdan ki bu biletinizde yazan kapıdır. Artık arama tarama bitmiştir. Burada uçağınıza alınmayı beklersiniz. Yapılan anonsları mutlaka dinleyin ve ekranlardan da sık sık uçuşunuzu kontrol edin. Üç maymunu oynasanız da mazeret kabul edilmez.

Hava alanlarında alışveriş yapabileceğiniz bölümler bulunmaktadır. Buradan bir şeyler alabilirsiniz, fakat biraz pahalı gelebilir. Siz, yinede fiyatları görünce şoka girmeyin. Uçağınıza doğru giderken sıraya girersiniz, fakat gaza gelip ilk bineyim demeyin. Uçağa ilk ayak basan olduğunuzda adınız tarihe geçmez. Bu nedenle acele edip sıranın önüne geçmeye çalışmayın. En sonda bile olsanız, sizi almadan uçmaz. Fakat vur deyince öldürmeyin de, elinizde biraz büyük bagajınız varsa biraz daha önlerde binmeniz onu yerleştirmenizde zaman kazandırır. Uçağa binerken cep telefonlarınızı kapatın. Zaten uçakta size kapatmanız gerektiği hatırlatır. ‘Ya bir şey olmaz’ diyip açık bırakıp sonra düşerken vicdan azabı çekmenin bir faydası olmadığını söylemiş olayım.

Artık uçaktasınız ve beşinci adımdayız. Uçak kalkarken bir şeyler okumaya ve pencereden aşağıya bakmaya çalışmayın. Mideniz bulanabilir ve hayalet görmüşçesine renginiz atabilir. Bu nedenle arkanıza iyice yaslanın, karşıya bakın ve başka şeyler düşünmeye çalışın. Kalkışta ve inişte sarsıntılar olabilir, bunlar normaldir. Paniğe kapılmayın. Bazen benim gibi sıkılabilir ve ‘yeter, müsait bir yerde inmek istiyorum kaptan!’ demek isteyebilirsiniz. Fakat biletinizde yazan yerden başka hiçbir yerde inme şansına sahip değilsiniz. Yanınızda paraşüt dahi olsa olmaz, olmaz, olamaz.

Evet, artık havadasınız. Ayaklarınız uçağın tabanına bassa da yinede yerden kesilmiş durumda. Normal bir odada oturuyor gibi hissedebilirsiniz. Yemek ve içme servislerinden bir şeyler alabilirsiniz. Yurt dışına giderken ve THY bedava yiyecek servisi yapmakta. Fakat diğer özel hava yolu firmaları yiyecekleri satmaktadır. Kısa 〠浣〠瑰㸢ﱂﱴﱧ潤慬琿洿欠棢攠政汫ⱥ欠棢㬲6tContentID

￰tCategoryID 
￰ClassID￶￿㿿Priority
￰Header￶￿㿿Spot￶￿㿿SpotImage ￶￿㿿SpotFlash ￶￿㿿SpotVideo ￶￿㿿SpotMusic ￶￿㿿Content￶￿㿿MemberOnlybir yolculuk için dahi olsa insan yinede bir şeyler yemek isteyebilir. Bu nedenle cebinizde para ya da banka kartınızı bulundurun ve bu tarz önemli eşyalarınızı ve kimliğinizi asla bagaja koymayın. Yiyip içtiniz ve haliyle tuvalete ihtiyacınız olabilir. Tuvaletin meşgul olup olmadığını kontrol edin ve sizden önce gidene saygı duyup kapısını yumruklamayın. Kalkış ve inişe geçilirken tuvaleti kullanamayabilirsiniz. Eğer böbreklerinizde bir sorun varsa uçağa binmeden önce ve kalktıktan sonra kemer ikaz ışıkları söndükten sonra gidebilirsiniz.

Uçağın içinde özelliklede uzun yolculuklarda boyun ve bacak egzersizleri yapmalısınız. Aksi halde minyatür bir heykele dönüşebilirsiniz. Egzersiz olarak boyun ve ayak bileklerinizi küçük hareketlerle sağa sola çevirebilirsiniz. Ayrıca uyumak istiyorsanız kabin memurlarından yastık ve battaniye isteyebilirsiniz. Fakat kalkıştan hemen sonra isterseniz daha iyi olur. Daha sonra isteyince ‘Kalmadı, olsa dükkân senin!’ durumu yaşayabilirsiniz.

Ne kadar çok adım attık diye düşünmeyin! Bu adımlar sizi kanatlandırıp, gökyüzüne ulaştıracak. Çokta gaza gelmeyin, çünkü gökyüzünün sadece küçük bir pencereden görebileceksiniz. Fakat bu bile sizi masmavi bir masala taşıyacaktır.

Ben bir soluklanayım, sizlerde okuduğunuzu tekrar bir gözden geçirin. Bir başka yazıda indiğimiz yazı durağından dergideki yolculuğa devam etme umuduyla. Kemerlerinizi bağlayın ve koltuğunuza sıkı tutunun.

Dergi uçuş ekibi adına bu sayıda bizi tercih ettiğiniz için teşekkür eder, nice sayılarda yine bekleriz.