Sırtçantam ekibi olarak yeni yıla; insanların birbirleriyle dost kaldıkları ve doğaya saygılı oldukları, insanca yaşamayı ilke edindikleri yaşanılır bir dünya için buruk bir merhaba dedik. Dergimiz baskıya girdikten sonra çevremizde ve dünyada yaşanan olaylar bizleri öylesine etkilemişti ki herkes aynı düşünceye kapılmıştı! Yeni yılda kişisel olarak bir temennide bulunmak haksızlık olur diyorduk.
Üzüntümüzü özellikle 26 Aralık 2004 günü Hint Okyanusu’nda meydana gelen deprem ve yaratmış olduğu tsunami oluşturuyordu. Hayatını kaybeden ya da hayatta kaldığına sevinemeyen yüz binlerce insana mı üzülseydik yoksa felaket ardından ülkemizde yaşanan trajikomik olaylara mı?
Bu büyük felakete, özellikle ilk günlerde, insanlarımızın tepkisi bölgedeki kazazedelerin durumuna yönelik olmaktan çok orada bulunan vatandaşlarımızın sayısı üzerine yoğunlaşıyordu. Birbiri ardına yapılan açıklamalar ise yaşanan felaketin bizleri tuttuğumuz takımın yenilgisinden daha fazla üzmediğinin bir göstergesiydi! Doğa insanları ayırım yapmadan kucaklarken, üzerinde yaşayan milyonlarca hatta milyarlarca canlı türünden biri olan insanın doğanın göstermiş olduğu duyarlılığı gösterememesi ne kadar anlayışla karşılanabilir? Ya da en büyük doğa felaketlerini yaşayan bir ülkenin insanları olarak, bu konuda hiç acısı olmayan ülkelerden daha duyarsız olmamızı nasıl açıklarız? Yorum siz doğaseverlerin.
Dergimizin bu sayısı birbirinden ilginç haber ve konular yanında etkileyici fotoğraflarla keşfetmenin farklı bakmak olduğuna inananlar için yeni maceralar sunacak. Umarız her fotoğraf size orada olmayı özletecek, istetecek! Zaten amacımız bu! Ayrıca bu sayımızdan itibaren sizlerin eleştiri ve önerilerinden oluşan sizden bize isimli bir köşe bulacaksınız. Bu köşeye her yazdığınız, Sırtçantam’ın daha da doyurucu olması için bize ışık tutacak.
Dergimize daha ilk sayısından gösterdiğiniz ilgiye teşekkür eder, bu ilginin artarak devam etmesi umuduyla sırt çantanızda Sırtçantam’a daha çok yer ayırmanızı dileriz.
Işık ve sevgi ile…
Şener Aslan