Yenice’ye Eski Adet Geliyor

‘Yenice’ye Eski Adet’ başlığı ile duyurusu yapılan ve ilki düzenlen ekoturizm çalıştayı yerel yöneticiler, farklı bölgelerden başarı hikâyelerini paylaşacak isimler ve konukların katılımıyla 20-21 Aralık 2019 tarihleri arasında Ihlamur Teras’ta yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Digiturk İztv’de Sırtçantam kuşağında yayımlanan ‘Ihlamur Kokulu Yenice’ belgesel filmi izlendi.

Aytekin Kuş, Yenice’ye fahri hemşeri oldu

Çalıştay başlamadan önce aile kökeninin Yenice’ye dayandığı bilinen yıllarını Safranbolu kültürünün bilinmesine adamış Aytekin Kuş’a fahri hemşerilik beratı verildi. Aytekin Kuş, Safranbolu’nun dünya kültür mirası olması yolunda yapılan çalışmaları ve Safranbolu’ya olan sevgisini duygusal anlar da yaşayarak aktardı.

İsmail Şahinbaş (Yenice Belediyesi Turizm Danışmanı)

Yenice’ye Eski Adet isimli çalıştayı hazırlayan İsmail Şahinbaş, Yenice’nin geldiği konumun tesadüf olmadığını, çalışmaların zaman içerisinde küçük adımlarla büyük hedeflere doğru yol aldığını açılış konuşmasında belirtti.

Doç. Dr. Ufuk Coşgun (Karabük Üniversitesi, Orman Fakültesi)

Yenice’nin mevcut flora ve faunası ile korunması gereken 100 sıcak noktadan bir olduğunu, ağacın kendisinden çok gölgesinin sosyal, ekonomik ve hepsinden de daha önemli olarak doğal kazançlar sağladığını, korunması gerektiğini ifade etti. Odun dışı orman ürünlerinin, özellikle üzerinde çalıştıkları bodur ıhlamurun, porsuk ve şimşir ağaçları gibi kaşık vb ürün yapımında kullanılabileceğini belirtti.

Zeki Çaylı (Yenice Belediyesi Başkanı)

Başkan, görev süresi sonuna kadar, Yenice’nin gelecek 50 yılını planlayacağından bahsederek, tarım ve hayvancılığa dayalı üretimin turizm olgusu içerisinde değerlendireceğini ilan etti.

Muhammed Evlice (Yenice Kaymakamı)

Yenice Kaymakamı Muhammed Evlice ise çalıştay için aslında geç bile kalındığını, yurt içi ve dışından gelen konukların kalış sürelerinin uzatılması için konaklama imkânlarının artırılması ve yöresel ürünlerin ön plana çıkarılması gerekliliğini vurguladı.

Birinci gün (20 Aralık 2019)

Çalıştayın ilk oturumunda Mehmet Cantürk moderatör olarak yer aldı. Katılımcılar geldikleri bölgelere ait tecrübelerini, başarı öyküleri ve önerilerini açık yüreklilikle paylaştılar.

Örnek girişimci kadın; Bedriye Berber Engin

Bedriye Berber Engin, Bilecik Gölpazarı Kurşunlu Köyü’nde başlayan hayatını, kitap okuma sevdasını, sıra dışı okur olması ile tanınırlığının artışını ve ekoturizm ile devam eden hayallerini paylaştı. Geleceği şekillendiren en önemli etkenin kadın, üretim ve yerel tohum olacağını vurguladı. Arkadaşı Tenzile Hanım ile beraber köylerinin bir Amazon köyü olduğu gönüllülük ve cesaretle daha pek çok projeye (çocuk kampları vb) imza atacaklarını dile getirdi. Köylerinin en temiz köy seçilmesi ve evlerinin önünde çiçek bahçesi olması, beslenen hayvanların girişinin farklı olması nedeniyle gelen ziyaretçileri sağlıklı ortamda ağırladıklarını anlattı.

Saniye Uysal (Devrek Güneşi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi)

Saniye Uysal, Devrek Güneşi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni temsilen katılım sağladı. Kadın emeği dayanışması ile 2010 yılında başlayan, kararlılık, fedakârlık, şeffaflık, sorumluluk ile yol aldıklarını anlattı. Amaçlarının sebze, meyve ve yöresel ürünlerde tüketiciye sağlıklı, kaliteli doğal ortamlarda yetişen ürünler sunmak olduğunu dile getirdi. Marka tescili, Ticaret Odası kaydı, ruhsat, üretim izinleri, coğrafi işaretleme, ürünlerin korunması aşamalarını paylaştı.

Memleketine âşık bir gönül insanı; Turan Yılmaz

Turan Yılmaz, Bolu Seben’in İztv belgeselleri ile Kınıkçı Kanyonu, Nevruz Tepesi bölgelerinin coğrafi ve kültürel anlamda bilinirliğinin ve ziyaretçi sayısının katlanarak arttığını ifade etti. Ceviz, domates, pirinç, nohut gibi bölgeye has ürünlerin katma değerini vurguladı. Eski ve öyküsü olan objeleri toplayarak bir müze kurma hayali olduğunu dile getirdi. Seben bölgesinde kullanılan yöreye özgü sözcükleri derleme çalışmaları yaptıklarını yakında basılı halde sunmayı arzu ettiğini, tüm kültür dostları ile bunu paylaşmayı arzu ettiğini anlattı.

Ekolojist bir derviş; Tekin Ateş

Tekin Ateş, Muğla Milas’ta 12 yıldır organik sertifikalı tarım yaptıklarını, çiftlik ürünlerini anam-babam usulü-doğal tarım ve hayvancılıkla üretip, tüketicilere ‘Arıkuşu Çiftliği’ markası ile ilettiklerini kaydetti. Tohumlara sahip çıkmanın, toprağı kimyasallarla zehirlememenin, iklim değişimine uygun tarzda üretim yapmanın, monokültür, konvansiyonel tarım yerine yerli tohumları karıştırarak ve de farklı tür meyve ağaçlarını bir arada yetiştirerek geleceği şekillendirmenin önemini vurguladı.

Örnek ve ilkeli bir çalışma; Kazan Projesi

Mesut Önder, Düzce Köprübaşı Ömer Efendi Köyü Kalkındırma Derneği’nin kuruluşunu Kazan Projesini, köylerin önemini ve değerini, yemek atölyelerini, katıldıkları festivalleri, üniversite işbirliği ile yaptıkları çalışmaları bol görsel malzeme eşliğinde izleyenlere sundular.

Kocaeli’nin turizminin gelişmesine en büyük katkıyı sağlayan adam; Sedat Karaaslan

Sedat Karaaslan, Kocaeli Yuvacık Karaaslan Kamping  turizm işletmelerini, 25 yılı bulan mücadelesini, ‘yanlış yapmazsam, kimse de bana yanlış yapmaz’ ilkesi ile hareket ettiğini, yerel gıda ürünlerine ağırlık verdiklerini, doğa ile bütünleşik yapılar ürettiklerini konaklama ve restoran bölümlerinin yeşil ile iç içe olduğunu, tesiste kedi ve köpeklere şefkat ve ilgiyle  yaklaşıldığını ‘hayvan öncelikli’ işletme olduklarını gelenlerden de bu duyarlığı beklediklerini ifade etti. Zaman içinde bürokratik sorunlar yaşadığını ancak geniş düşünerek yılmadan engelleri aştığını, çocuklarını da bu yönde yetiştirdiğini vurguladı.

İkinci gün (21 Aralık 2019)

İkinci günün ilk oturumunun moderatörlüğünü Turan Yılmaz yaptı. Yerel gıda üreticileri, el sanatları ustaları, turizm işletmesi sahipleri ve çevre il ve ilçelerden gelen ekoturizm dostları bu platformda bilgi, tecrübe ve önerilerini paylaşmaya devam ettiler.

Sıra dışı bir arıcı; Muhammet Akbıyık

Muhammet Akbıyık, Yenice Güney Köyü’nde eğitimler aldığını, gezici arıcılarla günler süren yolculuğunu, tecrübelerini paylaştı. Yerel bal üretimini nasıl yaptığını anlatırken, arı kolonisinin  muhteşem işbirliğine saygısını ve onlara olan hayranlığı ve sevgisini bizler de hissettik. Rakımla beraber balın kalitesinin arttığı, ıhlamur balının lezzet ve kalitesini, ekonomik getirisini, arı sütü, polen gibi diğer yan ürünlerin yurt içi tüketim taleplerini de aktardı.

Bir köyün kaderini değiştiren kadın; Birsen Gümüş

Birsen-Kadir Gümüş, Safranbolu Yörük  Köyü’nden katıldılar. 47 yıldır emek verdiklerini, sınırlı sayıda bardak ve tabakla başlayan sofralarını ‘göze, gönle, mideye hitap ederek’ büyüttüklerini duygu dolu sözlerle aktardı. ‘Bir köyün kaderini değiştiren kadın’ olarak yazılı ve görsel medyada yer alınca ziyaretçilerinin arttığını, yemek yarışmalarında özellikle baklava konusunda birincilikleri olduğunu, Kadir Bey’in de ses sanatçısı olması nedeniyle konuklarının büyük bir keyifle yemeği ve müziğin güzelliğini paylaşarak köylerinden ayrıldığını öğreniyoruz. Leyla Gencer gibi dünya çapında tanınmış figürleri olduğunu ve köylerinde müze ve sanat merkezi kurulmasının ümidini bizler de paylaşıyoruz. Toplantıya katılanları içtenlikle davet ederek ve başarılar dilediler.

Şimşire can veren usta; Şaban İncebacak

Yenice Yazıköy İncebacaklar’dan kaşık ustası Şaban İncebacak, şimşir kaşık yapımına babadan kalan meslek olarak başladığını, atölyesinde el emeği olarak üretmeyi tercih ettiğini, yemek yaparken ve yerken de daha sağlıklı bir ürün olduğunu vurguladı. Yurt dışı ve içinden aldığı siparişler üzerine üretim yaptığını pek çok fuara katılım sağladığını hatırlatıyor. ‘Şimşir dile geldi’ isimli belgesel film ile Yenice’nin rüya gibi doğasını ve ustanın hikâyesini keyifle izleme şansı buluyor tüm izleyenler.

Her yöreye bir Mustafa lazım

Mustafa Çağır, Kastamonu Küre Ersizlerdere Ekoturizm Derneği başkanı olarak, bölgesinde hayata geçirdikleri ve süreci devam eden çalışmaları yazılı ve görsel zengin sunumla paylaştı. Köy Tasarım Rehberi ve Küresel Kalkınma Çalıştayı kitaplarını tanıttı. Konukların kanyon yürüyüşleri, Ecevit çorbası hikâyesini, tanıtım broşürlerini, basında sorun ve çözüm önerilerini, çevre mücadelesini (HES gibi), tiyatro ve diğer kültürel etkinlikleri, jeopark projesini, maket ev, kilim, halı atölyesini, bal ve sirke yapımına varan yerel üretimleri, ünlü ziyaretçilerini (Canan Karatay, Yasemin Yalçın gibi) Küre İkiçay Köprüsü restorasyonunu, kilim evini, 600 yıldır devam eden kızak yarışlarını, parkur işaretleme çalışmalarını, İstiklal Yolu şehitler anıtı projesini, doğal yaşam merkezi, biogaz üretim, apiterapi projelerini sıralarken katılımcıların takdirini kazandı. Tüm bunlar yapılırken yerel yönetimlerin desteğini ve önemini vurguladı.

Yenice Taş Mekân işletmecisi ve ses sanatçısı; Hurşit Dedeoğlu

Dedeoğlu, hayvancılıkla başlayan ve pazarlama ile devam eden hikâyesinin hayali olan kıl çadır (otağ) ile taçlanacağını ve iş yerini büyütme amacında olduğunu anlattı. Taş Mekân isimli işletmeyi Yenice Belediyesi’nin son çalışmalarından ilham alarak açtığını belirtti.

Yeniceli bal üreticisi, öğretmen; Serpil  Çakır Aktaş

Dedesi ile başlayıp, babası ile devam eden arıcılık ve arı sevgisini aldığı eğitimlerle pekiştirip, geliştirdiğini katılımcılara anlattı. ‘Ihlamur Balı Projesi’ ile bölgede birinci olduğunu hatırlattı. Ihlamur Teras markası ile Kadın Girişimci Kooperatifi kurulması, ilçenin yöresel ürünlerinin tanıtımının yapılması ve de turizme kazandırılması konusunda kendilerine düşeni yapacaklarını ifade etti.

Ihlamur Teras Konaklama Sorumlusu, eski öğretmen; Hatice Kahveci

Yıllar içinde tesisin yapım aşamasını izlediğini, burada görev almanın kendisini çok mutlu ettiğini anlattı. Çocukluğu ve gençliği boyunca eğitim ve bazen ulaşım konusunda zorluklar yaşadıklarını ancak ilçenin çok yol kat ettiğini ve sosyal ve çevresel anlamda göz dolduran bir yapıya kavuşmaya başladığını ifade etti. Başkan ve meclis üyelerine teşekkürlerini iletti.

Yenice Halk Eğitim Merkezi kurs öğretmeni; Sevim Ören

Ihlamur kolonyası yanında, sabun, mum, lokum üretiminin katma değerinden, yüzlerce çeşide sahip kelebek resimlerinin yöre hanımları tarafından el emeği ile değerlendirilmesinden  (çanta, masa örtüleri, elbise, şapka, tablo vb) mutluluk duyacaklarını söyledi.

Mudurnu Hacı Şakirler Konağı işletmecisi; Fatma-Mehmet Cantürk

Cantürk, uzun yıllar turizm sektörünün farklı kademelerinde emek verdiğini, 12 yıl önce alıp restore ettiği konağın hikâyesini  birbirinden güzel videolar ile paylaştı. Bölgesel kalkınmanın tarım, tekstil ve turizmde olduğunu bildiklerini açıkladı. Sabır ve şefkat ile uzun vadede tüm sorunların üstesinden gelineceğini ifade etti. Eskilerde kalan  ve kendisinin hatırladığı büyüklerle beraber aynı evde yaşandığı, masalların anlatıldığı günlere  özlemini dile getirdi. Açıkçası tüm katılımcılar bu konuda hemfikirdi.

Son söz

Son sözü başkan Zeki Çaylı aldı. Çalıştaya katılımın artmasını arzu ettiklerini, kadınların, anaların gücüne inandıklarını, onların desteği ve katılımı ile daha pek çok üretimi birlikte hayata geçireceklerini ifade etti. 

Ihlamur Teras’ın güzel görselleriyle çekilen fotoğraflar, alınan adres ve telefonlar ile yeniden buluşmak dilekleriyle çalıştay sona erdi.