Yahudi Gemisi Struma… Sualtı Federasyonu…

Geçen gün eski bir dostum telefon etti, hocam sen bilirsin Struma İstanbul Limanı’nın neresine demirlemişti?

“Hayda”  bu da “nereden çıktı?” sözcükleri ağzımdan dökülüverdi. Önce size Struma’nın trajik hikâyesini anlatayım:

2. Dünya Savaşı’yla birlikte Nazilerin başlattığı Yahudi düşmanlığı politikası sonucu birçok aile Avrupa dışına çıkmanın yollarını aramaya başladı. Romanya’nın Costanza Limanı’nda bulunan bir acentenin vitrininde son derece lüks görünen bir yolcu vapuru resmi ve bu vapurun Filistin’e sefer yapacağı ilanı vardı. 769 kişi oldukça yüksek olan bilet fiyatını ödeyerek gemiyi beklemeye başladılar. Gele gele Panama bayraklı ve Bulgar mürettebat yönetiminde 1867’de denize indirilen hurda bir yük gemisi gelir.

769 yolcu çaresiz balık istifi misali üst üste gemiye doldurulur 12 Aralık 1941 günü hareket edilir. Bin bir güçlükle İstanbul’a gelen geminin yolcuları İngiliz kontrolündeki Filistin vizeleri olmadığından gemi liman dışında demirletilerek vize beklemeye başladılar. 71 gün bekleyen gemiye İngilizler vize vermeyince geri gönderilmesi kararı alındı. Geri dönmek istemeyen yolcular motor arızasını bahane ettiler ve geminin demir zinciri kesilerek Karadeniz’e çekildi.

Aynı gece korkunç bir patlamayla denize gömülen gemiden sadece David Soltiar adlı yolcu kurtuldu. Struma’nın hazin hikâyesi çok özet olarak böyle. Şimdi gelen telefona dönelim. Yurt dışından bir gurup dalgıç Struma’nın kesilen demirine bir dalış yapmak niyetiyle resmi makamlara başvurmuş. İstanbul Limanı’nın dibinde sayısız gemi demiri balçığa gömülü olarak yatmakta. Şimdi sorularımı sıralıyorum.

–  Bu balçığın içindeki demiri nasıl bulacaksınız?

– Hadi bir demir buldunuz bunun Struma’ya ait olduğunu nasıl anlayacaksınız?

– Madem bu geminin anısına dalış yapmak istiyorsunuz, Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Struma’ya bir dalış gerçekleştirdi ve fotoğraf ve film çekti. Batığın yeri belli.

Neden demir yerine batığa dalmıyorsunuz?

Kafamda cevaplayamadığım bu soruları telefondaki dostuma aktardım o da bir cevap veremedi. Umarım yetkililer bu guruba dalış izni verirlerken bu soruların yanıtlarını almayı da düşünürler.

Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı federasyonların seçimleri Aralık ayında yapıldı. Geçen seçimlerde aday olup kaybeden A. İnkılap Obruk 19 oy farkla seçimleri kazandı; kendisini tebrik ederiz. İnkılap Hoca’yı zor bir dönem bekliyor. Seçimlerden evvel birçok vaatlerde bulundu. Sualtı camiasını kucaklayacağını ve kendi branşında dünya rekorları kıran ve kırdığı rekorlar CMAS kriterlerine uymadığı için rekorları tescil edilmeyen Yasemin Dalkılıç’ın antrenörü ve eşi Rudi’nin kurduğu FREE adlı sistemi federasyon bünyesine alacağını ve rekorların tescil edileceğini söylemişti. Hadi diyelim ki, Federasyon Free ile anlaşma sağladı, uluslar arası konfederasyon CMAS’a nasıl rekorlar tescil edilecek? Bakalım yeni başkan bunları nasıl gerçekleştirilecek? Hep birlikte merakla bekliyoruz.

Dalın sağlıcakla…

Sırtçantam 2. sayı, Şubat 2005