Bir süredir, VW’nin gezegenimizi korumak için çıkarılacak yasalara karşı geldiğiyle ilgili bilgileri sizinle paylaşıyoruz. Ve şimdi de Volkswagen’le ilgili bu gerçeklere de bir göz atmalısınız;
Volkswagen’in 2010’daki satışlarının sadece % 6’sı doğa dostu olarak piyasaya çıkardığı modelleriydi…
Şaşırtıcı ama gerçek! VW diğer araba şirketlerine göre reklama en çok sermaye ayıran şirket. Aynı zamanda yine bu reklamlarla oluşturduğu imajıyla anlatmak istediği, doğa dostu araba üreticisi olduğu… Doğa dostu teknolojiye sahip olmak sadece reklam yapmaktan geçmiyor, bunu hepimiz biliyoruz. Teknolojisini doğaya uyumlu araba üretmeye harcayabilir; fakat maalesef bunu tercih etmiyor.
Volkswagen her sene çevreyi korumaya yönelik yasalara karşı lobi yapan gruplara milyonlarca dolar harcıyor…
Volkswagen bu gruplar arasında en etkililerinden biri olan (ACEA) Araba Üreticileri Derneği’nde güçlü bir aktör sayılıyor. Ayrıca bu grup Avrupa’daki yakıt verimliliği standartlarına yönelik taarruzun lideri konumunda. VW’in karşı çıktığı yasalar için aslında petrol kullanımımızı azaltmak için gereken yasalar da diyebiliriz.
Volkswagen aynı zamanda Avrupa’nın 2020 yılına kadar karbon emisyonlarını %30 azaltma hedefine karşı da kampanyalar yürütüyor…
Google ve Unilever’in de dâhil olduğu 100 lider şirketin desteklediği % 30 hedefine Volkswagen açıkça karşı çıkıyor. Avrupa ekonomisini canlandırabilecek, yeni teknolojilere yatırımı arttırabilecek ve iklim değişikliği ile mücadelede büyük bir adım olabilecek karbon salınımının azaltılmasına, Volkswagen’in asıl karşı çıkma nedeni bu hedefin ‘Avrupa’yı sanayisizleştirmeye götüreceği.’ Avrupa Komisyonu’nun çalışmaları ise gösteriyor ki, 2020’ye kadar, %30, hem ekonomik hem de yeni iş olanaklarının sağlanması ve Avrupa’nın enerji güvenliliği için gerekli bir hedef.
Avrupa’nın en büyük araba üreticisi olan Volkswagen araba üreticileri arasında en büyük karbon ayak izine sahip…
Avrupa’da satılan her 5 arabadan biri Volkswagen. 2009 yılında şirketin sattığı arabalar her sene beş milyon ton CO2’nin üstünde karbon salımına sebep oluyor. Bu miktar ise Avrupa’daki yeni arabaların toplam petrol kullanımı ve salımının yaklaşık dörtte birine denk geliyor. Volkswagen’in araç endüstrisindeki büyüklüğüne bakılırsa yapacağı herhangi bir değişikliğin çok önemli sonuçlar doğurabileceğini söylemek mümkün. Geçen sene VW, verimlilik yasalarına uymak için karbon emisyonunu minimum gereklilik olan yüzde 5 oranında azalttı. Şu anda verimlilikle ilgili çalışmalarda Toyota ve BMW gibi markaların arkasında kalıyor.
Volkswagen temiz enerjiyle çalışan arabaları tercih eden müşterilerine, fiyatları arttırarak haksızlık yapıyor…
VW, arabalara monte edilebilen, arabaları daha verimli ve temiz kılan Mavi Hareket teknolojisini geliştirmiş olmasına rağmen, bu teknolojiyi sadece pahalı bir yan ürün olarak piyasaya sunuyor. Mavi Hareket’in üretim maliyeti yaklaşık 260 Euro fakat Volkswagen bu teknoloji için müşterilerine fazladan bin dolarlık maliyet çıkarabiliyor. Eğer Mavi Hareket teknolojisini araçlarının üretiminde standart bir özellik haline getirirse, VW tüketicilerine daha verimli araçlar satar ve petrole olan talebi azaltmış olur.