Spor yapanların karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi ev ile spor tesis arasındaki mesafedir. Bu mesafelerin kat edilmesinde ailenin aracı, ya da gençlerin kendi kullandığı araçların kullanılma sayısı yok denecek kadar azdır. Daha çok toplu taşıma için tahsis edilen araçlar veya minibüslerle bu iş gerçekleşmektedir.
Ancak bu araçların güzergâhları çok farklıdır. Sporu bilmeyen ve spor yapanları düşünmeyen bir zihniyet sporcuların önündeki ilginç engellerden biridir. Çok iddialı olabilir ama dikkatle inceleyin, bazı hatlar çeşitli yöneticilerin ev ve iş adresleri arasında neredeyse adres teslim şeklinde düzenlenmiştir. Spor yapmak için toplu taşıma aracına binen bir çocuk ya da genç bir kere çok uzun mesafeleri turladıktan sonra tesise yaklaşabilmekte ve ardından yine sıcak, soğuk, kar demeden yürüyerek antrenmana gidebilmektedir.
Bazı kentlerde ama bilinçli ama planlı bir yaklaşım sonucu hemen her toplu taşıma aracı spor yapılan yerlere çok yakın duraklara uğramaktadır. Böylelikle sporcu hem hızlı şekilde antrenmana varmakta, gereksiz zamanı yollarda harcamamakta ve spora daha dinlenik halde girmektedir. Sporcular çok rahat bir şekilde antrenmana geçebilmektedirler. Kuşkusuz otobüs ve minibüs hatta tramvay hatları, spor alanlarından geçecek şekilde planlanarak bu konu çözüme kavuşturulabilir. Yeri gelmişken spor tesislerinin planlanması ve inşa edilmesinde toplu ulaşım araçlarının yakınından geçmesi şeklinde bir iradenin yerleşmesi gereklidir. Bu konuda Dünyanın en iyi örneklerini birkaç dakika içinde ulaşabiliriz.
Gençlerini ve spor yapanlarını kısa sürede spor alanlarına ulaştırabilen kentler bu sektörde daha çabuk toparlanırlar. İyi ve başarılı sporcuların sayısının artması spor ekonomisine katkısı olmaktadır. Sporu sevmeyenler veya buna karşı olanların kendi şehirlerinde sportif karşılaşma veya yarışların düzenlenmesi durumunda esnaf olarak daha çok para kazanacakları unutulmamalıdır. Spor yalnızca madalya değil ciddi bir tüketim sektörüdür. Sportif olayların genel gelirlerde önemli bir artış sağlayacağı unutulmamalıdır. Her türlü ürünün tüketilmesinde alınacak vergiler devlet için önemli gelir kaynağı olacaktır.
Bu konuda bir başka sıkıntı duraklarda hangi otobüslerin nerelere gideceği ve hangi saat ve dakikalarda orada olacağının yazmıyor oluşudur. Bu konuda bazı gelişmelerin olduğunu gözlüyorum. Otobüs ve minibüs güzergâhlarının hangi sportif tesisi yanından geçeceğinin yazılı olduğu levhalar olursa bu durum çok daha iyidir. Böylelikle bu alanda önemli bir sportif bir kültür değeri yaratmış oluruz. Artık, hastane, okul, cami, karakol gibi spor alanları isimlerinin de ön planda olmasını sağlamalıyız. Bu çalışmayı hem kent merkezleri hem de ilçe yapılarında yaşama geçirmeliyiz. Yeri gelmişken şunu da eklemeliyim: Ana arterler çok güzel ama merkezden 3 dakika sonraki yolların durumu berbat. Biraz bu bölgelere de ilgi göstermeliyiz. Kötü zemine sahip yollar araçlarda ağır hasarlara yol açmakta, ulaşım sürelerini uzatmaktadır.
2020’ye yelken açmışken olimpik yazılarıma ulaşımla başlamak istedim…
