Savaş Karakaş, Yunuslar İçin 20 Kilometre Yüzüyor!

Denizlerimizdeki özgür ve mutlu yunusları korumayı amaçlayan Karakaş, her kulacında denizden ve ailelerinden koparılıp gösteri havuzlarında tutsak edilmiş yunusların acılarına dikkat çekiyor.
 

 
Burunlarında top sektirip, çemberlerden atlamaya zorlanan yunuslar; gösteri ve tedavi merkezi adıyla meşrulaştırılmaya çalışılan yunus hapishanelerinde, acı dolu bir esaret hayatı sürüyor. İşletme sahipleri ve yunusların yüzgeçlerine tutunup sırtlarına binen müşteriler hayatlarından memnun, fakat ölü balık uğruna bu eziyete maruz bırakılan yunuslar için durum hiç de öyle değil. Yunuslar, açlıkla terbiye edilip, beslenme saatlerinde gösteriye çıkmak zorunda bırakılan sirk hayvanlarından, ayı oynatıcılarının işkence ve şartlı refleksle ‘dans ettirdiği’ ayılardan farksız.
 
 
Yakalanıp havuzlara hapsedildikleri günden itibaren aşırı stresli bir hayata başlayan yunusların gözleri ve hassas derileri klorlu suyla kavruluyor, sığ ve açık havuzlarda güneş ışınlarının zararlı etkilerine maruz kalıyorlar, beton zeminli bu ortamda ekolokasyon denilen yankı yardımıyla yön bulma ve haberleşmelerine yarayan sonarlarını kullanamıyorlar. Aynaya bakınca kendisini tanıyabilen bu zeki hayvanların her geçen gün akılları karışıyor ve duyuları köreliyor. Zayıf düşen bünyeleri de bu sağlıksız ve stresli ortamlarda hastalıklara ve ani ölümlere davetiye çıkarıyor.
 
Savaş Karakaş; Flipper efsanesinin yaratıcısı Amerikalı yunus eğitmeni ve bu yıl ‘The Cove – Koy’ belgeseliyle Oscar kazanmış bir yunus savunucusu olan Richard O’Barry ile işbirliği yaparak ‘Flipper’ı Kurtarmak’ adlı bir de belgesel hazırladı. Yunus şovlarının karanlık yüzünü sergileyen belgeselde konu edilen; denizlerden çalınıp, eğlence için havuzlara hapsedilmiş yunuslar için yüzeceği 20 kilometrede, Savaş Karakaş denizcileri ve hayvan severleri kendisine destek olmaya çağırıyor.