Ölemez Dağı

Gri bulutların sarmaladığı gölün her zamanki rengi yok bugün. Güneş gri bulutları yırtıp dağıtmak istercesine zaman zaman göz kırpsa da yok, bugün karanlık olacak. Sonbaharın kışla bütün seyrettiği bu diyarda yaşanabilecek ender kış günlerinden birinde, göl kenarında çadırın altında oturmuş sızmakta olan ışığın seyrindeyim griden.

ol-7

Tam da Ölemez’in tepesinden göz kırpıyor ya güneş, az sonra griliğe gömülecek gibi an. Zirvenin tam da izdüşümünde şimşek çizgisi, ardından sesi. Bu sabah yatağımdan bir anlık sert bir sarsıntıyla uyandım. Adeta sıçrattı beni anlık güçlü zelzele.

ol-6

Ölmez’in sesi dedim içimden tatlı bir tebessümle terliklerimi giyerken. Camdan güne baktığımda gecenin hırçın haline sarılmış gün tatlı tatlı gülümsüyordu. Şimdi ise beni yatağımdan sıçratan zelzelenin kaynağı Ölemez’i seyrederken gürleyen gökte gri ıslak bir hal var. Altına sığındım çadırın tentesinde ise yağmurun ritmi.

ol-2

Volkanik bir dağ olan Ölemez Dağı bu sabah işretini de verdiği gibi halen faal. Faaliyetini kanıtlayan sadece sabah ki anık dokunuşu değil, yüz yıllardır eteklerinden sızan şifalı suları da. Lokman Hekim ölümsüzlüğün çaresini ararken uğradığı Ölemez diyarında gezinirken, ölümsüzlüğün çaresini bulamamış belki, ama şifalı suları ve otlarının bolluğuna şahitlik edince; burada insan ölmez deyivermiş. O gün bu gün adı da Ölemez kalmış.

ol

Yazı: Göktürk Günal, fotoğraflar: İsmail Şahinbaş