Nüzhetiye

Kapı komşunuzun güzelliğinden ne kadar haberiniz var? Ünlü Şilili yazar, aynı zamanda gerçek bir direnişçi, çok iyi gezgin ve yılmaz bir çevreci olan Luis Sepulveda ‘Patagonya Ekspresi’ adlı kitabında tanınmış bir Şili şarkısının mısralarını aktarır: “Yolun iki ucu var, her iki uçta da beni bekler birisi.”

Şarkıyı hiç dinlemedim, zaten İspanyolca bilmiyorum ve beni bir Pazar günü yaptığım kısa yolculukta, iki uçta da bekleyen birileri yoktu… Ama yolculuğun tadı vardı, yeniyi keşfetmenin keyfi vardı, tek düzeliğe kısa bir mola vermek kaldı. Kısaca yolun bir ucunda kurulu düzenimin rahatlığı öteki ucunda küçük bir kaçamağın heyecanı…

Nüzhetiye, çocukluğumda yaz aylarını geçirdiğim İzmit Körfezi’ni çevreleyen Samanlı Dağları’nda bir köy… Körfezin kuzey kıyısında otururduk ve uzun yaz tatilleri boyunca karşı yaka da ince bir kıyı şeridinden hemen sonra yükselen dağları seyrederek geçerdi günlerimiz… Yıllar sonra, kısmet bugüneymiş diyerek, günübirlik bir turla ‘memleketimin’ hiç ayak basmadığım bir köşesini görme buldum.

Nüzhetiye, Gölcük’ün üstünde Samanlı Dağları eteğinde Karadeniz ikliminin her yönüyle hissedildiği bir bölgede bulunuyor. Nüzhetiye’de ve komşu köylerde daha çok Osmanlı – Rus Savaşı’ndan sonra Doğu Karadeniz’den göçen insanlar oturuyor. Tur otobüsümüz İzmit – Yalova Yolu’ndan Hisareyn Beldesi’ne doğru sapıyor ve kısa bir süre sonra yukarıda şirin dağ köyü Nüzhetiye’ye varıyor. Parkur orman içinde başlıyor ve kanyona 1,5 saatlik son derece keyifli bir yürüyüşten sonra ulaşıyoruz. Şelaleye kadar kanyonun içinde süzülen dere yatağından devam edeceğiz. Ancak kayalar sürekli nemli olduğundan her yeri yosun bağladığını fark etmemek mümkün değil. Bir de tabii kayıp yere kapanmamak. Özellikle derenin coştuğu aylarda ıslanmadan bu parkuru tamamlamak imkansz! (Kıyafet ve ayakkabılar buna göre seçilmeli). Çoğunlukla el ele, yardımlaşarak yola devam ediliyor. Ara sıra da küçük çığlıklar atarak…

Tabii centilmen ya da çapkın erkekler hemen bayanların yardımına hazır ve nazırlar! (Bu tür küçük zorlukların yaşandığı gezilerdeki el ele vermelerin hoş ilişkilere neden olabileceğini unutmamanız gerekir! Artık yıllar sonra anlatırsınız. ‘Oğlum ben annenizin elini bir gün bir gezide yere düşmesin diye tutmuştum, tutuş o tutuş!’). Parkur kısa ama hızımız fazla olmadığı için bu arada doyasıya doğanın tadını çıkarıyoruz.

Çevremizin tipik Doğu Karadeniz bitki örtüsüne sahip olduğunu görünce Karadeniz’den göç edenlerin neden burayı seçtiklerini hemen anlayabiliyoruz.

Kanyon zaman zaman o kadar daralıyor ve bitkiler kanyonu o derece çeviriyorlar ki gökyüzünü görmek zorlaşıyor. Sonunda hayli yüksekten coşkuyla akan şelaleye varıyoruz. Gerçekten hoş bir görüntü. Dijitallere oldukça iş düşüyor. Şelaleden sonra dik bir yamaçla bizi köye götürecek yola ulaşıyoruz. Parkurun kısa olması nedeniyle hızını alamayanlara Samanlı Dağları’na yakın olan kısımları gezilerine eklemeyi öneririz. Zaten bizim dışımızda bazı guruplar yürümeye devam ediyor.

Nüzhetiye Köyü meyve ağalarıyla dolu. Ancak henüz ilkbahardayız, hiçbir meyveden tadamıyoruz. Ama tadacağımız enfes alabalıklar var. Yakında ki alabalık çiftliğinde dere kenarında müthiş bir ziyafet bizi bekliyor.

Dağdan aşağıya inerken gün batımında İzmit Körfezi’ni izlemek hayli keyifli… Benim içinse çocukluk günlerimi hatırlattığı için ayrıca mutluluk verici.

İstanbul’da oturup da Nüzhetiye’yi görmemiş olanlara kapı komşularına daha çok selam vermelerini öğütleriz.

Gezi rehberi

Coğrafya: Nüzhetiye, Samanlı Dağları eteklerinde Kocaeli’nin Gölcük İlçesi’ne bağlı bir köydür. Köyün eski ismi Döşeme’dir.

Ulaşım: İzmit’ten Gölcük yönüne doğru giderken, Hisareyn Köyü’nün sapağından ulaşılabilir.

Konaklama / Dinlenme: Köyde konaklama yapabilecek hiçbir tesis bulunmamaktadır. Köyde alabalık çiftliğinde alabalık yemenizi tavsiye ederiz. Küçük şelale başında ve ağaçlar altında çok keyif alacağınızdan eminiz.

Metin: Ahmet Parman, fotoğraflar: İsmail Şahinbaş

Sırtçantam 5. sayı, Mayıs 2005