Nükleerle Yaşamaya Mahkûm Değiliz!

Fukuşima felaketinin üzerinden daha yedi ay bile geçmedi. Felaketin açmış olduğu yaralar ise hala sarılmadı. Fakat İngiliz Hükümeti yeni nükleer santral kurma planlarına devam ediyor. Ve tabii ki halk boş durmuyor; İngiltere’de nükleere karşı protestolar çoktan başladı!

Yerel ve ulusal anti – nükleer protestocuların bir araya gelmesiyle kurulan ‘Yeni Nükleer Santralleri Durdur’ ittifakı, bölgede yapılması planlanan yeni nükleer santralleri barışçıl bir şekilde protesto ediyor.

Aslında durum açık; Hükümet ışıkların yanık kalabilmesi için nükleer gücün gerektiği konusunda insanları kandırmaya çalışıyor. Şu anda Hükümet, ‘Halkımız hoşlansın ya da hoşlanmasın bunun olması gerekiyor.’ diye savunmasını da sunuyor. Aslında bugün ki imkânlarımıza baktığımızda nükleere, enerji üretmek için hiç ihtiyacımız yok!

BBC muhabiri Ruth Bradley: “Bu barış dolu bir protesto; müzik çalıp, radyasyon monitörlerinin etrafında yürüyorlar ve polislerle konuşuyorlar. Her ihtimale karşılık burada bir sürü polis aracı ve memuru bulunuyor.” Protestocular Japonya’daki Fukuşima felaketinin üstünden geçen gün sayısını temsil eden 206 adet helyum balonunu serbest bırakarak tepkilerini dile getirdiler.

Japonya, Almanya, İsviçre gibi ülkeler nükleer santralleri kapatma kararı aldılar. Fransa elektrik enerjisinin % 75’ni nükleer santrallerden elde eden bir ülke. Buna rağmen nükleer santralden elde edilen enerjiyi en aza indirgemeyi ve kapatmayı planlıyor. İngiliz Hükümeti, tıpkı Türk Hükümeti gibi nükleer santral olmazsa karanlıkta kalırız masalını İngilizlere sunmaya çalışıyor. Fukuşima felaketinden sonra, Japonya’daki nükleer santrallerin neredeyse % 80’inin işlem dışı kalmasına karşın, elektrik sıkıntısı yaşanmıyor. E şimdi söyleyin, nükleer enerji ile yaşamaya mahkûm muyuz sizce de?

Greenpeace