Mezarlık

Milyonlarca yıldır tepesinde buzulu hiç eksik olmayan bir dağ düşünün. Bu dağ ki kutsal kitaplarda geçen, kutsanan bir konumda olsun. Bu dağın hemen altında geçen bir de bir nehir düşünün.

Ki bu nehirde varlığı ile tam dört ülkeye sınır olsun. Bu sınır öyle bir sınır ki sadece dört ülkeyi birbirinden ayırmayıp, aynı zamanda bu dört ayrı kültürün bileşeni konumda. İşte tam bu iki coğrafi değer ortasında bir mezarlık.

Kime ait olduğunun ne önemi var. Belli ki bu bölgeden. Ve belli ki bu güzelliğe doyamadan, herkesin gideceği gibi göçüp gitmişler.

Yazı ve fotoğraf: İsmail Şahinbaş