Mersin ve Sinop nükleer enerji istemiyor! Bu ısrar niye?

Greenpeace’in TBMM’deki nükleer karşıtı eylemleri devam ediyor. AKP’nin Meclis’teki Grup Toplantısı’na giren Greenpeace eylemcileri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sırasında ardarda açtığı pankartla, hükümetin nükleer santral planlarını protesto etti. Mersin Sinop Nükleer İstemiyor” yazılı pankartlar açan eylemciler, Başbakan Erdoğan’ın konuşmasını kesmesine neden oldu. Son derece öfkelendiği gözlenen Başbakan Erdoğan eylemi görüntülemek isteyen basın mensuplarına da sinirlendi. Eylemciler güvenlik güçlerince gözaltına alınırken, oturum bir süre bloke oldu.

Greenpeace, Başbakan Erdoğan’ın Rusya ziyareti sırasında imzalanan anlaşmanın ne Türkiye Cumhuriyeti ne de AB yasalarına uygun olmadığını söylüyor. Buna rağmen nükleer santral anlaşmasının detayları ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınan hükümet ise Mersin ve Sinop’ta yaşayan halkın, nükleer enerjiye yönelik tepkilerine de kulak tıkamaya devam ediyor.

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Korol Diker “Hükümet, nükleer enerjiye yönelik haklı tepkilerinin yanı sıra TC ve AB yasalarını da hiçe sayıyor. Bu anlaşmanın dolaylı yoldan bir şirkete çıkar sağlayacağı iddiaları durumu daha da vahim kılıyor” dedi ve ekledi; “Hukuk açısından da elle tutulur hiçbir tarafı olmayan bu pahalı anlaşma, Türkiye’nin fosil yakıtlara bağımlı enerji çıkmazının da en büyük sebebi. Her geçen gün artan doğalgaz ve elektrik fiyatları ile boğuşmak zorunda kalan vatandaşları, hükümet bu yanlış politikalarında ısrar ettiği sürece daha da kötü günler bekliyor”.

Hükümetin bugüne kadar uyguladığı enerji politikaları ve nükleer enerjideki ısrarı nedeniyle, enerji kaynaklarında diğer ülkelere ve fosil yakıtlara olan bağımlılığımızdan kurtulamadık. Yapımı ortalama yedi yıl sürecek olan nükleer reaktörlerin maliyetleri ve enerji kaynaklarındaki payı da düşünüldüğünde, Türkiye daha büyük bir çıkmaza sürükleniyor.

Gerçek Çözüm Enerji Devrimi!

Enerji [D]evrimi Senaryosu sürdürülebilir kalkınmamızı aynı seviyede devam ettirmek için nükleer enerjiye ve kirli fosil yakıtlara ihtiyaç duymadığımızı gösteriyor. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği politikalarının ön planda olduğu Enerji [D]evrimi senaryosuna göre ise, kişi başına salımlar 1,1 tona düşürülüyor ve maliyetlerde kısa vadede küçük bir artışın ardından 2 sent daha ucuz bir ortalama maliyetle elektrik üretiliyor.

Diker “Avrupa’da şimdiden yenilenebilir enerji sektöründe 450 bin kişi istihdam ediliyor. Sektörün yıllık iş hacmi 45 milyar Avro’yu geçti. Enerji [D]evrimi senaryosu açıkça gösteriyor ki, Türkiye’nin sürdürülebilir bir çerçevede kalkınmasını devam ettirmek için nükleer enerjiye ihtiyacı yok. Hatta temiz enerji çözümleri uzun vadede maliyetleri düşürürken, çok daha fazla ve nitelikli iş imkânları sağlıyor” dedi.

Kirli, tehlikeli ve pahalı olduğu kanıtlanmış nükleer enerjinin Türkiye’de kullanılmasını istemeyen, hükümetin nükleer enerji planlarından bir an önce vazgeçmesini talep eden, aralarında sanatçıların da bulunduğu 1 milyon “radyoaktivist” nukleer.greenpeace.org sitesinde bir araya geliyor.