Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalarla (GDO) ilgili çok tartışılacak yeni bir uygulama başlattı. Yeni uygulamaya göre ithal edilen GDO’lu ürünlerin sadece % 20’si analiz edilirken, GDO’suz ürünlerin % 100’ü analiz edilecek. Bu uygulamayla GDO’lu ürünler limana rahatça girerken, GDO’suz ürünler günlerce analiz sonucu bekleyecek.
GDO’suz ürün getirenler cezalandırılıyor
Konuyu değerlendiren tarım kampanyası sorumlumuz Tarık Nejat Dinç, “Bakanlığın yeni uygulamasıyla, GDO’suz üretim yapmaya çalışanların ithal ettiği her parti mal denetime tabii tutulurken GDO’cular adeta ellerini kollarını sallaya sallaya yurda GDO’ları sokabilecekler. Daha önce GDO’lu yemle beslenmiş hayvanların ürünlerinin etiketleneceği sözünü verip bu sözü tutmayan Mehdi Eker, bu uygulamayla adeta GDO’suz ürün getirenleri cezalandırıp GDO’lu ürün getirenleri ödüllendiriyor.
GDO’ları gıdamıza sokacak bir kanun değişikliği tasarısı hazırlayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker şimdi bu uygulamayla ikinci bir skandal karara imza atıyor” dedi.
Pirinç skandalında Bakanlık kendi kendini yalanladı
En son pirinç skandalına da değinen Dinç, sözlerine şöyle devam etti: “GD pirinç skandalı ortaya çıktığında dünyada GD pirinç yok, bu bulaşmadır diyen Bakanlık, şimdi Türkiye’ye getirilen ve GDO’lu olma ihtimali olan pirinç de dâhil ürünlerden %100 numune alma uygulaması getirdi. Bu zaten gerekli ve zorunlu bir uygulama. Bu uygulamayla Mehdi Eker ‘dünyada GD pirinç yoktur’ ifadesini kendisi yalanlamış olsa da, bu adımı destekliyoruz.
Ancak GDO’lu ithal ürünlerin sadece % 20 denetim sıklığına tabii tutulması bir o kadar skandal karardır. Bakanlığın bu uygulaması GDO’cu yemcilerle GDO’suz üretim yapan temiz yem üreticileri arasında, GDO’culardan yana haksız rekabet yaratıyor. Ayrıca getirilen GDO’ların Türkiye’de izin verilen mi yoksa yasaklanan GDO’lar mı olduğunu tespit etmek de bu uygulamayla imkânsız. Bu nedenle GDO’lu yem hammaddesi ithalatında da % 100 denetim sıklığı getirilmesi şart.
Bakanlığın laboratuvarlarında izin verilmeyen GDO’ları tespit edecek düzenek yok.
Bakanlığın bu ilginç kararının nedenini ise sadece tahmin edebiliyoruz: Çünkü ellerinde kimliklendirme testi yapabilecekleri sadece 3 laboratuvar var ve bunlar da şu anda izin verilmeyen GDO’ları tespit edecek akredite düzeneğe sahip değil! Çünkü ellerinde izin verilmeyen veya reddedilen GDO’ların kimlik bilgileri mevcut değil. Dolayısıyla bu GD materyalleri tespit etmek üzere aldıkları herhangi bir akreditasyon da bulunmuyor.
Tüm bunlar bizim sürekli söylediğimiz ‘GDO’lara bir kere izin verirseniz, onları kontrol etme şansınız hiç kalmaz’ savımızın ne kadar doğru olduğunu ispatlıyor. Ancak Bakanlık buna rağmen aynı hataya şimdi bir de bulaşıklık konusundaki esnetmeyle düşmek üzere. Eğer Mehdi Eker hazırladığı kanun tasarısını işleme sokarsa, elindeki mevcut laboratuvar tesisleriyle bulaşmanın oranını etkin olarak denetleme imkânı sıfır. Bu da pratikte Türkiye’nin kapılarının tamamen GDO’lara açılması anlamına gelir. Biz GDO’larda sıfır denetim değil sıfır tolerans istiyoruz!
Bu sebeple geri dönüşü olmaz diyoruz. GDO’cuların değil GDO’suz ithalat yapanların teşvik edilmesini, hazırlanan tasarının acil olarak geri çekilmesini ve gıdamızda GDO’ların acilen yasaklanmasını talep ediyoruz.”
Greenpeace
