Küresel Isınmaya Devam

Durban’daki iklim zirvesinin teorik olarak sona ermesinin ardından 48 saat geçti ancak hala ortada kesin bir sonuç yok maalesef. Birkaç alternatif senaryo var ve bunların hiçbiri birbirinden daha iyi değil.

Öncelikle Amerika, 2018 yılına kadar yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma sağlanması taraftarı. Küçük ada devletleri, az gelişmiş ülkeler ve birçok başka ülke AB’nin yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma baskısını destekliyor. İlginç bir hamle ile Çin, bugüne kadar yasal olarak bağlayıcı olan Kyoto’daki yükümlülüklerini yetine getirmeyen ülkeleri suçlarken, öte yandan da yasal bağlayıcı bir anlaşmaya gerek duymadan emisyonlarını azaltmaya çalışan ülkeleri örnek olarak verdi.

Toplantının en gerçek ve anlamlı anları sivillerin protestoları oldu. Cuma günü hala bir anlaşma sağlanamaması ve başta ABD olmak üzere bir avuç ülkenin toplantıda bağlayıcı, kapsamlı ve adil bir sözleşmenin çıkmasını engellemesi üzerine, tüm dünyadan yüzlerce gösterici konferans salonu önünde protesto gösterisi gerçekleştirdiler. Bu gösteriden sonra, toplantıdan çıkarılanlar arasında Greenpeace Uluslararası Genel Direktörü Kumi Naidoo’da vardı.

2011 iklim zirvesinin utancı Amerika ve Kanada oldu. Bundan sonraki süreçte onlar olmadan da bağlayıcı bir protokolün zorunluluğu konusunda ısrarlarını sürdürenlerde yine bu protestocuların arasında.

İki hafta boyunca herhangi bir karara varamayınca, Cuma bitmesi gereken toplantı Pazar sabahına kadar sürdü. Sözleşme Sekreteryası, Kyoto’nun gelişmekte olan ülkelerin de emisyon azaltmak zorunda olacağı bir model ile 2015 yılına uzatılacağını ve 2009 yılında Kopenhag’da kurulan ve Yeşil İklim Fonu olarak bilinen fonun da harekete geçirileceği bilgisini paylaştı. Yeşil İklim Fonu, fakir ülkelere iklim değişikliğinden korunmak üzere Kalkınmış Ülkeler tarafından 100 milyar Dolarlık bir fon sağlaması için kurulmuş olan bir fon…

Bilimsel gerçekler bu toplantıda da politik ve ekonomik çıkarlara yenik düştü. 2015 – 2018 – 2020 … Bu senaryoların hepsi çok geç. Çoktan harekete geçmiş olmamız lazımdı. Bu senaryoda ilk kaybedecekler hiçbir suçu olmayan devletler olacak. Ama umudumuzu kaybetmeyelim. Yine üzerimize çok görev düşüyor.