Küresel İklim Değişikliği İle Mücadelede Korunan Alanların Önemi Tartışıldı

WWF – Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak toplantının açılışında yaptığı konuşmada “Korunan alanlar; karasal karbon miktarının %15’ini depolayarak, sera gazı emisyonlarının düşürülmesi, insan yaşamının bağlı olduğu temiz su, gıda, toprağın tutulması gibi önemli hizmetleri sürdürerek iklim değişikliği sonuçları ile başa çıkmada yardımcı olmaktadırlar. Ancak bunca önemli işlev ve değerlerine rağmen, korunan alanlar dünya yüzeyinin yalnızca %13,9’unu kaplamaktadır. Ülkemize baktığımızda bu oranın henüz %6 dolaylarında olduğunu görmekteyiz” dedi.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Kemal Yalınkılıç ise yaptığı konuşmada ekosistemlerin başta plansız insan kullanımları olmak üzere küresel iklim değişikliğine karşı en hassas alanlar olduğuna ve Türkiye’nin sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin önemine değinerek, ülkemizde korunan alanların etkin yönetimi ve bu alanlara yönelik tehditlerin azaltılması için Bakanlık olarak yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını vurguladı. Yalınkılıç ayrıca: “Bakanlık olarak yaklaşık 7 yıldır üzerinde çalıştığımız Doğa Koruma ve Biyolojik Çeşitlilik Çerçeve Yasası”nın taslağını hazırladık ve ilgili kurumların görüşlerine açtık. Bu, ülkemiz için son derece önemli bir adımdır” dedi.

Toplantıya katılan IUCN (Dünya Doğa Koruma Birliği) ve UNDP’nin uluslararası uzmanları ise korunan alanların sağladığı ekosistem hizmetlerinin yıllık ortalama 4,4 ile 5,2 milyar dolarlık değeri olduğunu; bütün dünyadaki ekosistemlerin %60’ının tahrip edildiğini ve küresel iklim değişikliği sürecinde de bu tahribatın daha yüksek boyutlara ulaşabileceğini ifade ettiler.

Toplantının ikinci gününde konuyla ilgili uzmanlar; Korunan Alanlarda Uyum ve İklim Değişikliği Etkilerinin Azaltılması ve Ulusal önceliklerin belirlenmesi konularında çalışarak ülkemiz için taslak bir yol haritası hazırlayacaklar.