Karadeniz Balıkçılığının Sorunu Yunus Değil!

wwf

Karadeniz’de yunusların balıkçılığa yönelik tehdit oluşturduğuna ilişkin son günlerde basında yer alan haberler, bilimsellikten son derece uzak olmakla birlikte, pek çok türü tehlike altında olan yunuslar hakkındaki bilgi eksikliğini de ortaya koyuyor. Karadeniz’deki hamsi stoklarının yunuslar yüzünden azaldığı savını reddeden WWF-Türkiye, sorunun balıkçılıkla ilgili bölgesel yönetim planlarının eksikliğinden kaynaklandığını belirtiyor.

Son yıllarda tüm dünya denizlerindeki balık stokları için en büyük tehditlerin başında aşırı av baskısı ve kirlilik gelmektedir. Günümüzdeki teknolojik gelişmeler balıkçılık sektörüne oldukça önemli bir hareketlilik kazandırırken diğer taraftan deniz ekosisteminde insanın yarattığı tahribatın da ana kaynaklarından biri olmuştur. Yapılan araştırmalar bugünkü haliyle balıkçılığın sürdürülebilir olmadığını ve denizel canlı türlerinde dünyada azalma eğiliminde olduğunu ortaya koymaktadır.

Hamsinin, Türkiye’deki balıkçılığın lokomotif türlerinden biri olduğunu belirten WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem, “Ülkemizde balık üretiminin yüzde 60’dan fazlası deniz balıkçılığına dayanıyor. Karadeniz, Türkiye’nin yıllık ortalama 500 bin ton olan av miktarının yüzde 75’ini avlanan tüm hamsi miktarının ise yarısını tek başına karşılamaktadır. Bu durumda hamsi stoklarındaki azalışın sadece Karadeniz’i değil, tüm balıkçılık sektörünü etkilediği açıktır ancak bu sorun çözümsüz değildir” dedi.

Bir balık türünde sezonluk artış veya azalışların tek başına değerlendirilmesinin, bilimsel bir yaklaşım olmadığı gibi sorunun çözümü için kalıcı adımların atılmasını da engellediğini belirten Kalem, “Karadeniz’de balık stoklarının azalması, yunus türünün devamı için de olumsuz bir etkendir. Denizlerdeki canlı çeşitliliği, tür popülâsyonları ve deniz ekosisteminin sağlıklı işleyişi yunus gibi bayrak türlerin varlığına bağlıdır. Balık stoklarının toparlanması için bölgesel ölçekte sürdürülebilir balıkçılık yönetim planlarının oluşturulması ve etkili bir şekilde uygulanmasının sağlanması gerekmektedir,” dedi.

WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak ise “Karasularımızdaki yunus popülasyonu hakkında sağlıklı değerlendirmeler, ancak uzun soluklu bilimsel araştırmalarla yapılabilir. Bu araştırmaların düzenli aralıklarla ve aynı yöntemlerle yapılması, elde edilecek verilerin güvenirliğini etkileyen başlıca unsurlardır. Ülkemizde ne yazık ki bu konudaki araştırmalar yeterli değildir ve bu şartlarda Karadeniz’de yunus popülâsyonun aşırı arttığına dair bir sonuca varılması mümkün değildir. Kaldı ki, Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (International Union for Conservation of Nature, IUCN) Kırmızı Listesi’ne göre afalina (Tursiops truncatus), mutur (Phocoena phocoena) ve tırtak (Delphinus delphis) Karadeniz’de nesli tehlikede olan türlerdir. Dolayısıyla yunusun, korunması için etkili stratejilerin geliştirilmesi bu denli önemliyken, kontrollü de olsa avcılığa açılması kabu