Güllü Nine

Güneşli güzel bir gün, bir hafta sonu. Karabük, Eskipazar, Yalakuz Köyü. Çok uzun süren kış sürecinden sonra ilk güneşli günler. Eskipazar’da bilinmeyen gizli güzellikler. Bu kadar yıl bu güzellikleri görmemiş olmaktan üzüntü duyan ben…

Köy meydanında güneşten yararlanan yaşlılar oturmuş, sohbet ediyor. Ve ortada bir çocuk, sepetin içinde oyun oynuyor. Biraz uzakta tek başına yaşlı bir nine onları izliyor; adı Güllü, Güllü Nine. Neden bilmem ama adımlarım ona doğru ilerliyor.

Görür, görmez sevdim senin kırmızı yanaklarını, renkli gözlerini Güllü Nine. Yanında durup, omzuna elimi koyduğumda çocuk edasındaki nazlı bakışlarını sevdim. ‘Nasılsın’ diye sorduğumda ‘evimin önünü karlar kapattı’ diye çocuksu ağlayışını, elimizden tutup evine doğru götürmek isteyişini, kapını kapatan karları şikâyet edişini… Sevdim ben seni, Güllü Nine.

Evini merak edip girdiğimde ise, gördüm senin yanmayan küçük odun sobanı, birkaç kaşık tabak ve bir tencereni. Dışarıyı görmen için yüksek yapılmış yatağını ve yatağının başucundaki eski resimlerini. Çocuklarını, eşini , ve kim olduklarını bilemediklerimi gördüm…Ne güzelmişsin sen Güllü Nine…Başın dik, kendinden emin gururlu bakışların , şefkatle sarılıp poz verdiğin çocukların..Ama şimdi yalnız Güllü Nine…

Biliyorum ki; evinin önünü kapatan karlar için serzenişlerin, yakarışların aslında bahane. Bana asıl söylemek istediğin sadece ‘beni sev, biraz beni dinle.’ Korku dolu bakışların ise, ayrılırken ağlayarak söylediğin ‘beni unutmayın, ölürsem beni yerime güzel yerleştiriverin’ diyen korktuğun yalnızlığın… Sevmedim sana bu korkuları yaşatanları Güllü Nine.

Korkma Güllü Nine; güneş açar, karlar erir, kapın rahat açılır. Sakın, sakın korkma! Korku dolu gözlerin kapandığında, yakaran sesin sustuğunda görmeyi unuttuğun bir kalabalık kapına gelir, seni omuzlar ve hızlıca yerine yerleştiriverir…

Ve kulağına eğilip, sana bir sır vereyim mi Güllü Nine? ‘Yalnız değilsin.’ Artık her köyde, her şehirde var birer Güllü Nine…

24 Mart 2012

Karabük / Eskipazar / Yalakuz Köyü

Fotoğraflar: İsmail Şahinbaş