Gölde Kayak

Şimdi eski konuyu yenileyip masaya taşımayı nereden aklıma getirdim bilemiyorum. Önümde, Avustralya’daki sel felaketi, Katar’da devam etmekte olan tenis karşılaşmaları, dil üzerine yapılan gerekli tartışmalar ve gökten ölü düşen kuşlar yer alıyor.

Geçen yaz sonuna doğru şu bizim Çayırköy’de inşa edilen tesiste, bu konuda ne kadar ilgisi olduğu tartışılan federasyonun karşı çıkmasına rağmen düzenlenen gölde su kayağı yarışmalarını büyüteç altına almak istiyorum. Gazetelerde yazdığım bazı yazılarımı yayınlamaya başladığım ‘blog’da önce bu işin haberini aktarmış ama ardından okuduğum açıklamalar sonrasında haberi kaldırmıştım.

Sonrasında, patronumun telefonu üzerine açılışa ve yapılacak gösterileri izlemek üzere güzel, sıcak bir günde gölün yolunu tutmuştum. Kocaeli vekilleri, halk, vatandaş ve iyi bir izleyici kitlesi sonrasında açılış konuşmaları ve promosyon dağıtımı şapkalar eşliğinde gösterileri izleme şansımız oldu. Dünya şampiyonası ismi verilen bu faaliyette ülkemizi bir sporcu ve bir antrenör temsil etti. Galiba onlar Bursa ilinden geliyorlardı. Yanılmışsam lütfen düzeltme gönderiniz. Ama ardından TSSF (Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu) tarafından derhal cezalandırıldılar…

Anlamadığım, federasyon neden bu yarışmayı kabul etmeyip destek vermedi? Tesis yapılmış olduktan sonra çok defa burada çeşitli faaliyetler düzenlenebilirdi. Neden yapılır yapılmaz böyle bir şampiyona düzenlendi? Yapılan bir faaliyetle burası daha iyi tanıtılabilir görüşü ağır bastığı için mi alelacele bu işe girişildi?

Federasyon tarafına gelince durum çok farklı fakat çeşitli değil! Bu faaliyete karşı gelmeleri çok doğal. Çünkü bu yarışlar su altında değil, aksine su üstünde yapılıyor. İzin verme ya da vermeme konusunda ilgili kuruluşun iznine zaten gerek yoktu: İlgisi olmadığı bir yarışa katıldığı söylenen bir sporcuyu ve antrenörüne ceza vermeyi başarmış olsa da…

Su altından sorumlu, su üstünde yapılıyor diye karışmaması gerekirken, yarışanları ve organizatörleri kızdıran bu karar sonrası neler gelişti? Onları izleyemedik. Bilenimiz varsa e-posta adresime mesaj atınız!

Bu tartışma ve çekişmelere rağmen biraz egoist olmama izin verirseniz, çok yakında orada üniversiteli öğrencilerimizin antrenman yaptıklarını ve yarıştıklarını göreceğiz.

Neticede hoş çizgileri olan binası, çalışan teknik donanımı, şehir gürültüsünden uzak coğrafyası ve sabah serinliği ile burası da Kocaeli’ne kazandırılmış bir değerdir.

Yapanlarına, düşünenlerine tebrik ve teşekkür etme borcumuz bulunmaktadır. Bu dakikadan itibaren eleştirme yerine ‘orada daha iyi işler nasıl yaparız,’ onu tartışsak, daha hızlı yol alırız gibime geliyor…